Çocuklarımızın sadece fiziksel değil duygusal gelişimini de takip etmemiz gerekir. Peki ama nasıl?
Çocuklarımızın yemesini ve içmesini deli gibi takip ederiz, hatta biraz az yediklerini düşündüğümüz gün endişeden kendimizi bitiririz. Boyu ne kadar uzamış, bu ay ne kadar kilo almış, niye emeklemesi gecikmiş, tay tay durmaya niye başlamamış; hepsini merak ederiz. Bunların her biri de son derece önemlidir. Ancak bunlar kadar önemli olan bir konu da, çocuklarımızın duygusal gelişimidir. Duyguların gelişimi, çocuğumuzun olgunlaşmasının ve öğrenmesinin bir ürünü olarak tanımlanabilir. Duygusal gelişim; çocuklarımızın aile bireyleriyle ve arkadaşlarıyla iletişimini, kendisini (arzularını, isteklerini, istemediklerini) sözlerle ifade edebilmesini, sözsüz iletişimi kullanmasını, sorunları çözebilmesini sağlar. Doğru yönlendirilmiş bir duygusal gelişim çocuğun tüm hayatı boyunca kılavuzu olur. İşte tüm bu nedenlerle çocuklarımızın duygusal gelişimlerini dikkatle takip etmemiz ve özenli davranmamız gerekir.
Çocuklar, doğumdan sonraki ilk birkaç ayda duygusal verileri fark etmeye başlarlar. En basitinden annelerinin yüz ifadelerini ve ses tonunu eşleştirebilirler. Peki sonrasında neler olur?
- Çocuklar 1 yaşındayken değişken bir duygu durumuna sahiptir; kayıtsız ve aşırı heyecanlıdırlar; anneye de bağımlılık duyarlar. Duygu durumlarını mimikleriyle gösterirler.
- 2 yaşında çocuk güvene çok fazla ihtiyaç duyar. Aynı zamanda keşif duygusu çok ön plandadır. Anne ve babaya bağımlılık derecesinde düşkündür. Gelişimi hızlı, algısı açıktır. Duygularını jest ve mimiklerle göstermeye devam eder.
- 3 yaşındaki çocuğun bağımlılığı azalmaya başlamıştır ama çok huysuzdur. Oyun kurmaya meyillidir. Artık duygularını sözel olarak da ifade etmeye başlamıştır.
- 4 yaşında olumlu ve olumsuz duygu geçişleri vardır; ama bunlarla baş edebilme yetisi de yükselmiştir. İknaya açıktır, çevresine ilgisi ise fazladır. Bu dönemde utanma ve kıskançlık duyguları gelişmeye başlar, paylaşmaktan da hoşlanır.
- 5 ve 6 yaşlarındaki çocuk artık duygularını rahatlıkla ifade edebiliyordur. Hem bedenini hem aile içindeki ilişkileri keşfettiği dönemdedir. Aktivite onun için önemlidir. Ve kesinlikle çok gevezedir.
- 7 ve 8 yaşındaki çocuk ise artık kuralları anlamaya ve kabullenmeye başlar; otoriteyi tanır. Eğer seviliyor ve değer görüyorsa kendine güveni yükselir. Yaşıtlarını rakibi olarak görür. Utanma, bu yaşın belirgin özelliklerinden biridir.
- 9 ve 10 yaşlarındaki çocuğun duygusal sistemi artık organize olmuştur. Bu nedenle değişik duygularla rahatlıkla başa çıkabilir. Sevgi ve empati kapasitesi gelişmiştir. Meraklıdır ama iyimserdir. Hırslıdır, biraz da kıskançtır.
Ebeveynlerin çocuğun duygusal gelişimini desteklemek için izleyeceği bazı yöntemler vardır. Anne ve baba çocuğun duygu dağarcığına sahip olmasını sağlamalı, duygularını ifade etmeyi ve empati kurmayı öğretmeli, onunla her durumda ilgilendiklerini belli etmeli, onu dinlemeli; kendi problemlerini çözebilme yetisi kazandırmalı, öfke kontrolünü nasıl yapabileceğini göstermeli, yetenekli olduğu alanlara yönlendirmeli… Daha ileriki yaşlarda ise işe yaramayan düşünce kalıplarını nasıl değiştirebileceğiyle ilgili bilgi vermelidir.
Kaynak: kadinlarbilir.com