17 Nisan 2018

YARINLARI ÖNGÖRMEK

Fizikçi MICHIO KAKU’nun geleceğe ilişkin güçlü öngürüleri

Dünyanın geleceğini hakkında kimse Michio Kaku’dan daha fazla şey bilmiyor. Teorik fizikçi, fütürist ve popüler bilimci Kaku, geleceği anlayabilmek için bilim ve teknolojiyi bir arada inceliyor. 
Berkeley ve Harvard Üniversitesinden mezun Kaku, 25 yıldır New York City Kolejinde teorik fizik profesörü olarak çalışmaktadır.Tıpkı Albert Einstein’inde kariyerinin çoğunu uğruna harcadığı “Her Şeyin Teorisi”, Kaku’nun da asıl meselesi. Bu biraz zor gözüküyor ancak Kaku’nun Sicim Teorisi’ne kattıkları, fizikçilerin bu konuda başarıya ulaşmaları yolunda yardımcı oluyor. Kısaca: bu adamın eşsiz bakış açısının ve geleceği tahmin etmede güçlü fikirler üretmesinin arkasında sahip olduğu bilimsel zekası var. 
Kaku’nun yarını ele alışı; çoğu insan gelecek hakkında düşündüğünde, genlerimizi düzenleyebildiğimizi veya uçan arabaların üzerlerinden geçtiğini hayal eder. Ama Kaku’ya göre bir inovasyon diğer hepsinin üzerine gölge düşürüyor: DronelarGeçen ay Dünya Hükümetleri Zirvesi’nde yapılan bir röportajda ağırlık Fütürizm’e yönelikti. Kaku, militarize drone sistemlerinin tehlikeli olduğu konusunda yıllardır uyarılarda bulunuyor. “Askeri uçakların tehdidi” diyor. “Otomatik öldürme makineleri şu an için en büyük tehlike.” Geleceğin yapay üstünlükle donanmış Terminatör tarzı robotlarla dolu olacağını işaret edenler bunun gerçek tehlikesini görmezden geliyor. “Önümüzdeki yüzyılda bu gerçekleşmeyeceği için ben endişelenmiyorum” diyor. Muhtemelen o zamana kadar öleceğini düşünüyor : ) 
Kaku’ya göre bizi ne endişelendirmeli? 
“Bir insanı denetleyen ve “hedefini öldüreceğini” söyleyen drone’lar var. Gelecekte, dronelar insan formunu tanıyacak ve hedefi öldürme iznine sahip olacak. Hatta bir gün bu dronelar o kadar delirebilir ki (bir kısa devre veya ufak bir hata sebebiyle) insan ırkını hiçbir sebep olmaksızın ortadan kaldırmaya çalışabilir. Otomatik öldürme makineleri bugün hakkında endişelenmemiz gereken şeydir, yarın için değil. Ama bunun dışında, robotlar için endişelenmek zorunda değiliz.” 
Ve Kaku’nun gelecekle ilgili trend konulardaki tahminleri Dünyadışı Yaşam: “İçinde bulunduğumuz yüzyılda, radyo sinyalleri aracılığıyla yabancı bir medeniyet ile iletişim kuracağız.” 
Yapay Zekanın Evrimi: “İnsanların yaptığı basit görevler, robotların yapabileceklerini ötesindeydi. Ancak yıllar geçtikçe bir fare kadar akıllı olacaklar, ardından bir sıçan, ardından kedi, köpek ve maymun. Bu noktada, bu yüzyılın sonuna doğru insanların yerini alabilirler ve bu tehlikeli olabilir. 
Yabancı Gezegenleri Kolonileştirme: “Bir sigortaya, bir B planına ihtiyacımız var. Dinozorların bir planı yoktu ve bu yüzden bugün burada değiller. Kimse çıkıp şu an Dünya’dan Mars’a gitmemiz gerektiğini söylemiyor ama gelecekte Mars’ta bir yaşam kesinlikle yüksek bir olasılık.” 
Bitcoin: “Sanal para birimini durduramazsınız. Bir şey ne kadar ödeme yapabiliyorsanız o şey sizin için o kadar değerlidir. Bir bir kumar. Bir spekülasyon. Benim kişisel tutumum Bitcoin’in verimli bir endüstri olmadığı yönünde.” 
Sürücüsüz Arabalar: “Önümüzdeki on yıl içinde ulaşım dijitalleştikçe, otobanlarımızı GPS ve radar tarafından yönlendirilen sürücüsüz araçlar ile paylaşacağız. ‘Trafik kazaları’ ve ‘trafik sıkışıkları’ eskide kalmış birer terim olacak. Her yıl binlerce hayat bu sayede kurtarılacak.”
Kaynak | futurism.com

HAMAKLAR BARIŞ İÇİN

Gökyüzündeki Rengârenk Hamaklar Barışı Simgeliyor

Birinci Dünya Savaşı zamanında Monte Piana’daki Dolomitler şiddetli muharebelere sahne oldu. Hayatını kaybeden 18 bin asker, geçtiğimiz hafta düzenlenen Highline Meeting Monte Piana’da anıldı. Highline Meeting, dünyanın dört bir yanından macera tutkunlarının bir araya geldiği bir organizasyon.
Buluşmanın ilk ayağı 2012 yılında Alessandro d’Emilia ve Armin Holzer’in ortaklığıyla gerçekleşti. Her yıl maceraperest sporcular Dolomitlerde slackline* yapıyor, yerden yüzlerce metre yukarıya kurulan hamakların tadını çıkarıyor ve bu sporla uğraşan insanlarla tanışma fırsatı buluyor.

Bu sene düzenlenen buluşmada, 100 yıl önce hayatını kaybedenleri anmak adına, Ticket to Moon’un koordinatörlüğünde, barışın temsil edildiği Rainbow Warriors toplantısının teması gökyüzünde dizilen rengârenk hamaklar oldu. “Yalnızca yüz yıl önce, Dolomitler birçok acıya tanık oldu. Monte Piana’daki dostluğu ve barışı yeniden deneyimlemek, iyi dileklerimizi paylaşmak ve geceleri büyülü sessizlikte huzurla uyumak için bir araya geldik” diyor d’Emilia ve Holzer.
Fotoğrafçı Sebastian Wahlhütter, ip üzerinde olmanın inanılmaz bir deneyim olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Highline* yaptığım ilk zamanı hatırlıyorum, kesinlikle yoğun bir deneyimdi benim için. Gökyüzündeki bir hamaktayken özgürlüğü hissedebiliyorsunuz. Bu hamaklar, geçmişin ve barışın simgesiydi. Bir zamanlar burada insanların birbirini öldürdüğünü hatırlatmalılar. Bu konsept, bir şekilde kavga yerine anlaşmanın doğru yol olduğunu anlatıyor.”
Hamak 3
Hamak 1
Hamak 2
highlinemeeting3highlinemeeting4highlinemeeting5Hamak 5highlinemeeting8Hamak 4Kaynak: Gaiadergisi/yazar: Esra Çelik