07 Aralık 2024

YENİ NESİL NE DİYOR?

Yazan: Birkan Bayındır

Her şey bir konuşmayla başladı. Bir arkadaşım yeni nesil sözcüklerden bahsediyordu. Konu hakkında konuştukça konuştuk. Dedim, bir yazı yazayım ben de, dergide de bulunsun. Çünkü kullananlar arasında konuşurken tıkır tıkır işleyen bu sözcükler bilmeyende “Ne dedi ki şimdi?” diye kocaman bir soru işareti uyandırıyordu. Anlaşmak iyidir diyerek hemen ilkine geçeyim isterim.

Body shaming

Body shaming’in en sevdiğim kullanımı, “niye body shamingledin ki sen beni?” şeklinde kullanımı. Bedensel özelliklerinden dolayı birini eleştirmek anlamında kullanılan bu ikili, beraberinde bedensel farkındalık ve kendi bedeninin biricikliği bilincini açığa çıkarıyor. Böylece bedensel özelliklerin olumsuz konu edilmesi kınanan bir durum halini alıyor. Böyle olması güzel. Evet, body shaming, yapılması hoş bir şey değil. Body shaming içeren yorumlar yapmaktan kaçının.

Ghosting

Ghosting, ilişki terörünün bir türü, arkadaş ya da flört olunan birinin birden bire sizinle bağlantısını kesmesi anlamına geliyor. Gostladı, gostluyor gibi kullanımları da mevcut. Ghostlayan, ghostlanmayı fazlasıyla hak ediyor da denebilir.

Slay

Slay, vay harika, çok iyi anlamında kullanılıyor. Bayıldım, çok güzel yerine coşkuyla, slay deniyor.

Manifestlemek

Manifestlemek, istenen bir şeyi dilemek, hayal etmek, olmasıyla ilgili olumlu düşünce belirtmek için söyleniyor. Bazı durumlarda, manifestlemek için 777’yi kullananlar da var.

Toksik

Olumsuz durum, kişi ya da ilişkiler için kullanılan bir sözcük. Siz, siz olun toksik ilişkilerden uzak durun.

Benching

Benching, yedekte tutmak anlamında ikili ilişkiler için kullanılan bir sözcük. Kimsenin başına gelmesin dileyelim ama istediği, arzuladığı aşkı bulana kadar boşta kalmak istemeyenler kendine birini ayarlıyor ve buna da benching diyor. 

Cringe olmak

Anlamı başkasının yerine utanmak, sosyal medyada kullanımına rastlamak mümkün.

Friendzone

Yine ilginç yenilerden birisi de bu sözcük ve durum, şairin de dediği gibi “sen elmayı seviyorsun diye / elmanın da seni sevmesi şart mı?” Hoşlanan kişiyi arkadaş olarak görmek, öyle kabul etmek anlamında kullanılıyor. Friendzone’um, denmesi de yaygın.

Bullying – Bullylemek

Zorbalık yapmak demek. Bunun akranlar arasında olanı çağımızın vebası gibi bir şey ve bullyingle ne kadar mücadele edilse o kadar iyi.

Yıkık

Durumun ya da kişinin beğenilmemesi anlamında kimi zaman da bir davranışı eleştirmek anlamında kullanılıyor.

Düştüm

Çok beğendim, bayıldım, enfes. “Kazağa bak, düştüm.” şeklinde de örneklenebilecek bir sözcük.

LOL

Çok güldüm, demek.

Stalk

Birinin sosyal medya hesabındaki gönderilerin tümüne ya da çoğuna bakmak anlamında kullanılıyor. Ekstra bir durum, fazla ilgi gösterme bazen de gizli ilgi gösterme göstergesi.

Shiplemek

Ünlüleri ya da herhangi birilerini birbirine yakıştırmak anlamında kullanılıyor.

DM

Özelden yazmak, yani mesaj yazmak, yollamak anlamında kullanılıyor. 

Atarlanmak

Sen niye atarlandın ki şimdi durup dururken?” niye kızdın, niye bu şekilde bir çıkış yaptın anlamında.

Gider yapmak

Atarlanmanın bir benzeri, olumsuz bir şekilde karşılık vermek, demek.

Gastlighting 

Bir kişiye kendisinden şüphe edecek kadar manipülasyon uygulamak demek. Kimsenin başına gelmez umarım ama gelirse de neye uğradığına şaşırmak yerine gastlightinglendiğini bilmek iyi gelebilir.

Boş yapma

Söylediğin gerçekçi gelmiyor. İnandırıcı değil. Abartıyorsun, gerek yok, yerine boş yapma deniyor.

Manit

Sevgili demek. Söylememe gerek var mı bilmiyorum ama manitanın kısaltılmışı.

Ok Boomer

Karşı tarafı sakinleştirmek ve konuyu kapatmak için söyleniyor ama burada şöyle bir durum var: Boomer, yaşlı, kabaca geri kafalı yaşlı demek. Ok boomer da senin gibi geri kafalı bir yaşlıya laf anlatmaya çalışacağıma tamam der geçerim anlamda kullanılıyor aslında.

Efso

Efsane demek, harikulade bir durum, şey ya da kişi.

Bu neyin kafası

Şimdi anlamadım bu yaptığını, bana çok da mantıklı gelmiyor demenin başka bir biçimi.

Yeni sözcükler listesi uzayıp gidiyor. Ben listemi, belki bu yazı yazılırken yepyeni bir sözcük daha kullanıma giriyordur ve daha düne kadar kullanılan bir sözcük unutuluyordur diyerek bitirmek istiyorum.

Sağlıcakla kalmanızı dileklerimle. 

BİRKAN BAYINDIR

Bu yazı 17 Nisan 2024 tarihli GAİA DERGİSİ'nde yayımlanmıştır.

kaynak: https://gaiadergi.com/yeni-nesil-ne-diyor/

25 Kasım 2024

TÜRKİYE NÜFUSU YAŞLANIYOR - Lale Akarun

Ailelerin çocuk yapması için ilk önce erkeklerin eğitilmesi gerek. Çocuk bakımının, ev işinin onların ikincil değil, birincil görevi olduğunu kabul etmeleri, bu görevleri üstlenmeleri gerek.

TÜİK açıkça söyledi: Yaşlanıyoruz. Türkiye artık genç bir nüfusa sahip değil. Nüfusumuz hiçbir zaman 100 milyona ulaşmayacak; hatta bir zaman sonra azalmaya başlayacak. Peki ne zamandır bu böyle? Bana inanmayacaksınız ama 10-15 senedir.

2004’te annemin Alzheimer hastalığı yalnız yaşamalarını güçleştirince annem ve babam yanımıza taşındılar. Babam da çok geçmeden çeşitli hastalıkla boğuşmaya başladı. Ameliyatlar; hastanede uzun yatışlar; sonra evde bakım hemşireleri, evde yaptırılması gereken sağlık tetkikleri, fizyoterapiler, tekerlekli sandalyeler, onları alacak hasta asansörleri, hasta yatakları derken bir 10-15 yıl geçti; ben de yaşlı bakımının inceliklerini öğrendim. 

Bu arada içinde olduğumuz Avrupa projeleri var. Yaşlıların hayat kalitesini artırmaya yönelik, evde bağımsız yaşam sürelerini artırmaya yönelik teknolojiler. Ne de olsa artık bu konuda uzman olduğum için 2012’de bir Tübitak projesi yazdım. Evde fizyoterapi yaptıracak bakım robotu, yaşlıların aktivitelerini izleyecek, beklenmedik durumlarda yakınlarına haber verecek sistemler, günlük rutinlerini takip edecek, hatırlatmalar yapacak uygulamalar. Tübitak projeyi inceledi, cevap verdi: Türkiye genç bir nüfusa sahip bir ülkedir; yaşlılar yalnız yaşamaz; bu proje ülkemiz öncelikleri içinde değildir. Sonraki sene projenin eleştirilen yönlerini değiştirip tekrar yolladım; yine aynı cevap: Türkiye yaşlanan bir ülke değildir.

Tübitak yalanlandı

Yıl 2013: 2014-2018 yıllarını kapsayan 10. Kalkınma planı hazırlanıyor. Taslak program hazırlandıktan sonra, tüm kamu kurumlarına gönderilir, görüş alınır. Ben de üniversiteyi temsilen okuyup doktora eğitimi konusunda görüş yazdım. O zaman, doğurganlık hızımızın yenilenme oranı olan 2,10’un altına düştüğünü, nüfusumuzun artık yaşlanacağını ve 100 milyona ulaşmayacağını oku- dum. Bunu engellemek için öneriler geliştirilmiş; mesela doğum izni süresinin artırılması diyor, “aile ve iş yaşamının uyumlaştırılmasına yönelik güvenceli esnek çalışma, kreş ve çocuk bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılması ve erişilebilir kılınması ile ebeveyn izni gibi alternatif modeller uygulanacaktır” diyor.

Ne oldu? Demek ki 10 senedir biliyormuşuz yaşlanan bir ülke olduğumuzu. Bu önlemler alındı mı? Hayır; şimdi doğum izni uzatılsın diye konuşuluyor. Ne için? Kadınlar işe gitmesin, evde otursun, çocuk yapsın, hem çocuklara hem de yaş- lılara baksın diye. Ben şimdiden söyleyeyim, belki 10 sene sonra dönüp demiş- tim derim: Hiçbir işe yaramayacak. Niye olduğunu da söyleyeyim: Erkekler yüzünden.

O dönemler geçti

Kadınların evde oturup çocuk yaptığı, hem ev işlerini, hem çocuk hem yaşlı bakımını üstlendiği, bunun da hiçbir ekonomik getirisinin olmadığı, Nazım Hikmet’in şiirindeki gibi, sofradaki yerlerinin de evdeki öküzden sonra geldiği devir çoktan geçti.

Artık o zamanlara dönüş hayalinden vazgeçmek gerek. Ailelerin çocuk yapması için ilk önce erkeklerin eğitilmesi gerek. Çocuk bakımının, ev işinin onların ikincil değil, birincil görevi olduğunu kabul etmeleri, bu görevleri üstlenmeleri gerek.

Evet, doğum izinleri artırılabilir; ama sadece kadınlara değil, “ebeveynlere” bu hak tanınmalı; yani annelerin yanı sıra babalara da. Çalışan anne ve babalara yardım edecek hizmetler gerek: Çocuk ve yaşlı bakımı için çağdaş hizmetler verecek yapıları kurmak, personelini yetiştirmek gerek.

Evet, nüfusun azalması iyi değil. Ancak, nüfusun artık artmamasının daha hayırlı olduğunu da fark etmek gerek. Yapay zeka ile verimlilik artacak: Artık iki-üç kişinin yaptığı işi bir kişi, yapay zeka yardımı ile yapabilecek. Kalabalık ve işsiz bir nüfus yerine, iyi eğitilmiş nitelikli nüfusa ihtiyacımız var: Yapay zeka araçlarını kullanabilen, bu araçlarla yeni ürün ve hizmetler geliştirebilen gençlere iyi bir matematik ve bilgisayar temeli vermeye ihtiyacımız var. Bir an önce yaşlanan bir ülke olduğumuzu kabul edip buna hazırlık yapsak çok iyi olur.

LALE AKARUN


*Bu yazı, HBT Dergi 426. sayıda yayınlanmıştır.


KAYNAK: https://www.herkesebilimteknoloji.com/yazarhp/turkiye-nufusu-yaslaniyor