Christian Lindgreen’in kıskanacağınız anıları
Christian Lindgreen 18 yaşına geldiğinde eğitimini bırakmış. Kira kontratının da bitmesinin ardından dünyayı gezmeye başlayan Lindgreen, yollarda geçirdiği dokuz yılın ardından Nijerya’dan Kuzey Kore’ye kadar toplamda 97 ülke gezdi. Gezgin olunmaz gezgin doğulur diyebilir miyiz bu anıları kıskanırken?
Verdiği röportajlardan birinde Lindgreen, seyahat etme arzusunun damarlarında gezindiğinden bahsediyor. Kendi ebeveyinleri ve onların da büyükleri aynı kendisi gibi gezgin bireyler. Ailesindeki birçok birey genç yaşta dünyayı gezmeye başlamış. Bu sebepten ötürü de Christian’ın çocukluk evi dünyanın dört bir yanından gelen eserlerle dolup taşmış. Lindgreen, gezilerine finansman sağlamak için ise gezdiği yerlerde çiftçilik ve öğretmenlik de dahil olmak üzere birçok işte çalışmış.
Lindgreen’in blogunda ise bir zamanlar Aral Gölü adı ile anılan günümüzde ise dünyanın en genç çölü ünvanına sahip Aralkum Çölü‘nden bir görüntü dikkat çekiyor. Blog yazısında Lindgreen Aral Gölü’nün 1960’larda dünyanın en büyük dördüncü gölü olduğundan bahsediyor. Zamane Sovyetler Birliğinin en gözde tatil merkezlerinden biri olan Aral Gölü, son 50 yılda yaşadığı aşırı kuraklık ve çevre katliamları sebebiyle yüzde 90 küçülerek çöle dönüştü. Kendi sözleriyle ise bu durumu şöyle açıklıyor; “Bu günlerde görebileceğiniz tek şey geçmişteki görkemin harabeleri. Moynak gerçekten hüzünlü bir yer. Ancak Orta Asya’da görülmesi gereken yegane yerlerden de biri.”
Lindgreen yılda bir defa ailesini görmek için ülkesine dönüyor. Son sekiz yıldır özenli gezi programı sebebiyle doğum gününü ve yılbaşıları hep yolda geçiriyor. Şimdilerde tek amacı tüm ülkeleri gezmek. Ancak acelesinin olmadığının da altını çiziyor. “Orta Asya’ya iki defa, Nepal’e altı defa ve Güney Doğu Asya’daki tüm ülkelere en az üçer defa gittim, birkaç defa Amerika’yı on defadan fazla da Çin’i gezdim. Hoşuma giden yerleri tekrardan gezmeyi seviyorum. Daha fazla yer gezmektense beni cezbeden yeri derinlemesine keşfetme fırsatını tercih ediyorum” diyor.
Lindgreen birkaç arkadaşını ziyaret etmek için Avrupa’ya gitmesinin ardından bir sonraki durağının Orta Doğu olacağını söylüyor. Ardından ise büyük ihtimalle Papua Yeni Gine‘ye gidecek. Herkesin gezmesi gerektiğinin altını çizen Lindgreen, insanların gezdikçe kendileri, dünya ve diğer kültürler ile ilgili daha çok şeyi eğitim görmekten daha sağlıklı bir biçimde öğreneceklerinden bahsediyor.