07 Mart 2017

KADINI YOK SAYAMAZSINIZ - GONCA EVİRGEN

KADINI YOK SAYAMAZSINIZ !..




Genel olarak çok okurum. Fakat bulduğu her kitabı, her yazıyı okuyanlardan da değilim. Son günlerde, gazete ve dergilerdeki Dünya Kadınlar Günü hakkında yayımlanmış yazıları özellikle okudum. Olumlu bulduğum düşünce ve görüşlerin yer aldığı yazıların yanı sıra şaşırdığım hatta beni zaman zaman öfkelendiren makaleler de oldu.

Mart ayının 8’ini gösteriyor takvim yaprakları. XXI. yüzyılın erken zamanlarını yaşadığımız Dünya’mızda kadınlar adına değişen yine bir şey yok. Aslında erkeklerin durumu kadınların durumundan pek de farklı değil ya, neyse..

İnsanlık kan kaybediyor, kendini tüketiyor. Acı olan şey; bunun fark edilmemesidir. Savaşlar tüm acımasızlığıyla sürüyor. Çocuklar öldürülüyor, umutlar yok ediliyor, silah tüccarları kazanıyor, daha çok kazanıyor. Gerçek bu..

Hangi dönemde ve koşulda olursa olsun zulmü ve adaletsizliği en derinden yaşayan kadınlardır. Eğitimsizlik ve gelişmemişliğin yarattığı kadına yönelik şiddet, tecavüz, recm, berdel, taciz, para karşılığı satma, çocuk yaşta evlendirme, aldatma gibi olumsuzluklar saymakla bitmez. İnsan hakları ve düşünce özgürlüğü aydınlanmasını yaşamamış, demokratikleşme süreçlerini tamamlayamamış toplumların ulaşacağı nokta budur işte;

“Kadını yok saymak..”

Yaşam; evrendeki her şey ve herkes ile güzel ve anlamlıdır. Bu bağlamda “kadın” gerçeğini “erkek karşıtlığı” biçiminde algılamak kadını önceleyen fikir akımlarının söylemlerini alkışlamaktan öteye geçmez. Dünya’da kadın da olacak, erkek de.. Kadınlar erkeğin fiziksel (kas) güçlerinin üstünlüğünü kabul etmeli, erkekler de kadınların akıl (zekâca) kendilerinden çok daha gelişmiş olduklarını içselleştirmelidir. Bunu ben değil, bilim söylüyor..

Ne yazık ki; bizim ülkemizde kendi gerçeğinin farkında olmayan erkeklerimiz olduğu gibi kadınlarımız da hayli çok. Cahilleştirme politikalarıyla günden güne bilgisizleştirilen kadınlarımız kendi hak ve özgürlüklerinden habersiz adeta yaşamın kıyısına itilmiştir. Adaletsiz gelir dağılımı uygulamalarıyla giderek yoksullaşan toplumun kadına bakışı ise uygar toplumlarla asla örtüşmemektedir.

Her kadın ekonomik özgürlüğünü kazanmalı, özgürce düşüncesini ifade edebilmeli, herşeyi sorgulayabilmeli ve hakkında konuşabilmeli, üyesi olduğu toplumda saygı görmeli ve çağdaş bir eğitim alabilmelidir. Daha çok şey yazılabilir..

Sevgili hanımlar,

Bizler, hepimiz.. Devekuşu gibi başımızı soktuğumuz kumdan kafamızı çıkarıp dışarıda neler oluyor diye bakmalıyız. Gelişmiş çağdaş ülkelerde kadınlar ne yapıyor, hak ve özgürlüklerini nasıl elde ediyorlar? Biz ne yapıyoruz? Ya da ne yapmıyoruz? Bunu sorguluyor muyuz? Öz eleştiri yapmadan özgürleşme yolunda yürümemiz olanaksız.

Kırsalda, tarım emekçisi olarak çalışan hanımlar, fabrika işçisi kadınlarımız, memur bayanlar..
Ev hanımları, emekli hanımlar ve öğrenci kızlarımız.. Çok iyi biliyoruz ki; kadın, toplumun lokomotifidir. Kadim Türk toplumlarında kadının yeri ve önemine ilişkin birçok tarihi belge ve yazı okuduk. Peki, ne oldu da bugünkü toplumumuzda kadın cinsi değersizleşti, ötekileşti?

İşte bu sorunun ve diğer kadın sorunlarının yanıtını erkekler değil, yine biz, kadınlar vereceğiz, vermeliyiz.. Nasıl mı?
Aklımızı, zekâmızı ve bilgimizi kullanarak. Hak ve özgürlüklerimizin bilincinde olarak çevremize bakmalıyız. Çok okumalı, sormalı ve sorgulamalıyız.. Dogma ve önyargıdan uzak, empati, saygı ve sevgiyle davranmak tüm sorunların üstesinden gelmeye yetecektir..

365 günün Kadınlar Günü olması dileğiyle Dünya Kadınlar Günü’nüzü kutluyorum.

Bir sonraki yazımda buluşmak üzere esen kalınız. 






Hiç yorum yok: