İster azınlıklara yönelik olumsuz davranışlar gibi ulusal düzeyde bir haksızlık, ister kuyrukta beklerken birinin önümüze geçmeye çalışması türünde daha küçük çaplı bir haksızlık olsun, insanlar haksızlığa uğradıklarında çoğu zaman buna bir tepki gösterme eğiliminde olurlar. İntikam almayı kafalarından geçirseler de, öyle bir davranışın sonuçta kendilerini pek de mutlu etmeyeceğini düşünürler.
Dr. Hendrikson’a bakılırsa, insanlar genellikle adaletsizlik, eşitsizlik ve haksızlık karşısında duydukları huzursuzluğu bastırmaya çabalıyor ve intikam almaktan kaçınıyorlar. Nitekim, bu durum ruh bilimde adalete duyarlılık adı verilen bir kişilik özelliğidir ve kişinin adaletsizlik karşısındaki farkındalığı ve tepkiselliği olarak tanımlanır.
Bir başka deyişle, bireyin duyargalarının yozlaşma, eşitsizlik, haksızlık ve genelde aldatılma ya da tuzağa düşürülme durumlarına ne denli iyi ayarlanmış olduğunun bir göstergesidir.
Gerçekte, adalete duyarlılığın dört farklı türü vardır.
- İlk türü haksızlığa uğrayanın adalete duyarlılığı olarak bilinir ve bireyin aldatılmadığından emin olmak için sürekli tetikte beklemesi durumudur. Bu uyanık olma, tetikte bekleme durumuna çoğu zaman öfkeyi ve intikam alma yönünde bir eğilimi de beraberinde getirir.
- İkinci tür gözlemleyenin adalete duyarlılığıdır ve kişinin başkalarına yönelik haksızlıklara tanık olduğunda olaya doğrudan karışmaksızın duyduğu öfke olarak tanımlanır. Bunun en yakın geçmişte yaşanan örneklerinden biri, ABD hükümeti tarafından sınırda birbirlerinden ayrı kılınan göçmen ailelerinin uğradıkları haksızlığa karşı çıkmak amacıyla gerçekleştirilen protesto eylemleriydi.
- Üçüncü tür, kişinin haksız edimlerinden ötürü duyduğu suçluluğu hafifletmek, ya da işleri yoluna koymak için kendini suçlama eğilimi biçiminde tanımlayabileceğimiz, suçlunun adalete duyarlılığıdır. Örneğin, ABD’nin Utah eyaletinde yaşayan ve araba kullanırken bir yandan da cep telefonundan ileti gönderdiği için iki kişinin ölümüne neden olan Reggie Shaw adlı kişi, o gün bugündür ülkeyi baştan başa dolaşarak araba kullanırken dikkatin dağılması durumunda ortaya çıkabilecek olumsuzluklar konusunda insanları uyaran konuşmalar yapıyor.
- Dördüncü tür de, kişinin haksızlığın caydırıcı etkisinden birtakım yararlar sağladığı durumlar yaşadığı yararlananın adalete duyarlılığıdır. Söz gelimi, oyuncu Benedict Cumberbatch yalnızca birlikte oynayacağı kadın oyunculara kendisininkine eşit bir ücret ödemeyi kabul eden projelerde yer alabileceğini belirttiğinde gazetelere haber oldu.
Adalete duyarlılığın bu dört türü arasındaki en önemli farklılık, ilk tür olan haksızlığa uğrayanın adalete duyarlılığının kişinin kendisine odaklı bir durum iken, öteki türlerin başkalarına odaklı olmasıdır. Adaletsizlik her birimizde farklı bir yankı uyandırabilir. Ancak hepimizin doğuştan bu duyguya sahip olduğu da bir gerçek.
Kaynak: https://www.herkesebilimteknoloji.com/haberler/toplum/adalet-duygusu-herkesin-icinde-var Yazar: RİTA URGAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder