17 Aralık 2023

BERİN TAŞAN / BİR BAŞKA ŞAİR

Tam adı Nizamettin Berin Taşan olan sanatçı, Amasya'nın Merzifon ilçesinde dünyaya geldi. Annesi Lebibe Hanım, babası İçişleri Bakanlığı daire müdürü ve Merzifon Tarihi'nin yazarı Aziz Taşan'dır. Mutasavvıf şair Merzifonlu Şeyh Abdurrahim Rûmi (1350-1458) on altıncı kuşaktan, şair Eyüp Sabri (1843-1867) üçüncü kuşaktan dedeleridir (Yalçın 2010: 997). İlköğrenimini Merzifon'da yaptı. Merzifon İlkokulu'nu bitirdi. Öğrenim hayatını Niğde ve Samsun'a sürdürdü. 1947 yılında Samsun Lisesi'nden mezun olduktan sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne başladı. 1951 yılında fakülteyi bitirdi ve savcı olarak mesleğine başladı. 1953-1965 yılları arasında İzmir, Şiran ve Karaburun'da Cumhuriyet savcılığı yaptı. 1965-1985 yılları arasında Sinop, Karşıyaka ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı görevinde bulundu. 

Mehmed Kemal, Cumhuriyet gazetesindeki yazısında Berin Taşan'ı şöyle tanıtır: "Berin Taşan'ı, yedeksubaydan sürülüp Merzifon'a geldiğimde tanımıştım. Yıl 1948 olacak, üniversite öğrencisiydi. Bizim tümen mi, tugay mı neyse, bağlı olduğumuz yer orasıydı. Kaç gün kaldım? Herhâlde bir haftayı geçmedi. Şiir delisi olduğumuz yıllar, hemen kaynaştık. Merzifon, o yıllarda nedense bir sürgün yatağıydı. Benden önce Naci Sadullah, Nusret Baban, daha başkaları da orada bulunmuşlar. Şimdi neleri anımsıyorum? Gürül gürül suları akan bir şadırvan, kubbeli bir cami, uzun uzun ağaçlar... Bir de halkevi kitaplığı... Sonra köfteci dükkânları. Merzifon'un köftesi ve şarabı başkadır. Askerliğim uzun sürdü. Dönüşte Berin Taşan'ın şiirlerini dergilerde gördüm, kendi de savcı olmuştu. Bir şairi kolay kolay savcılıkta tutmazlar. Ama Berin Taşan, uzun yıllar hak ve adalet dağıtan mesleğinde kalabildi. Sinop'a sürgünleri gönderirler, Berin de Sinop Savcısı idi. Bir sürgün savcı mı? Osman Deniz (Talat Aydemir'le başkaldıran), Sinop'ta yatmıştı. Berin Taşan'ı bana çok övdü. Berin Taşan'ın savcılığı için ne diyor Behçet Kemal: 'Nice cumhuriyet savcılarının partizan oyuncağı hâline geldiği bugünlerde, bir cumhuriyet savcısını, resmî adını hak ediyor görmekle avundum ve sevindim.' İlk şiirleri sanıyorum Kaynak dergisinde idi. Avni Dökmeci'nin (acaba şimdi nerelerde?) özveri ve özenle çıkardığı bu dergide kimler yazmamış, kimler şiire başlamamıştır! Kaynak şairleri diye bir antoloji çıksa, Kaynak şairleri anılsa çok mu görülür? (...) Berin Taşan'ı o yıllarda bir de Suphi Taşhan'la karıştırırlardı. Oysa biri Taşan, öteki Taşhan... " (Kemal 1987). Taşan, 1953-1985 yılları arasında aktif olarak sürdürdüğü savcılıktan emekli oldu. Hukukçuluğunu 1985-2000 yılları arasında İzmir'de serbest avukat olarak sürdürdü. Edebiyatçılar Derneği, Türkiye Yazarlar Sendikası ve Dil Derneği üyeliklerinde bulundu. Evli ve iki çocuk babası olan Berin Taşan, 17 Haziran 2018 tarihinde hayata veda etti. Cenazesi İzmir'de defnedildi. Karşıyaka'da bir sokağa adı verildi.

Berin Taşan'ın "Bizden Sonra" başlıklı ilk şiiri 1946 yılında Varlık dergisinde çıkmıştır. Daha sonraki şiir ve yazıları; Yeditepe Dost, Ataç, Seçilmiş Hikâyeler, İmece, Kaynak, Evrim, Soyut, Türk Dili, Kıyı, Yeni Ufuklar, Cumhuriyet ve Vatan gibi süreli yayınlarda yer almıştır. Taşan'ın ilk şiiri yayımlandığında eleştirmen Nurullah Ataç "Öğütçülüğe kalkmadan sesini yükseltip boş sözlere düşmeden, yüreğimizi saran tatlı üzüncünden büyük nimetlerden biri olduğunu bilerek söylüyor. Berin Taşan bay mıdır, bayan mıdır bilmiyorum, ama günün birinde bize çok güzel şiirler verirse şaşmam." değerlendirmesini yapmıştır. Ellerim Gözlerim Yüreğim adlı ilk şiir kitabı 1960 yılında yayımlanmıştır. Bu kitabı; Yüzünün Bir Yanında (1969), Önce (1986) ve Şahdamarından (2001) adlı şiir kitapları takip etmiştir. Cemal Süreya, Taşan'ın şiirlerinin kendisinde uyandırdığı izlenimi şu cümlelerle dile getirmiştir: "Berin şiirlerine her zaman bir yer vardır içimde. Taptazedirler. Hele bir ikisi vardır ki çağdaş şiirimizin yapıtaşları arasında yer alır."

Refik Durbaş, Taşan'ın şiirlerinin, aslında "bir inancın ve direnişin şiirleri" olduğunu belirtmiştir (Durbaş 1987). Gerek tabiat gerekse memleket insanı karşısında realist bir tavır sergileyen Berin Taşan'ın şiirlerinde fotoğrafçı duyarlılığı sezilmektedir. Şair, şiiriyle toplumsal çalkantıların, suskunluğun ve kirlenmişliğin âdeta fotoğrafını çeker. Mehmed Kemal'e göre Berin Taşan'ın şiirleri incelendiğinde yaşadığını yazmış, yazdığını yaşamış bir şair olduğu görülür: "Sade dizeleri ile her şeyi söyler. Dizelerinde oyunlara, özentilere kaçmaz Önce adlı şiirlerinin tümünü içerin kitabı okunduğunda buna rastlarız (benim kızımın adı da Önce). Kendi çizgisini izleyen, gittikçe gelişen bir doğrultudadır. Güncel olayların derinlemesine içine girdiğinden, elbette bunlardan ustaca yararlanmasını bilmiştir. 'Bir Motorlu Trenle Geçtim Üzerinden' adlı uzun şiirden bir örnek alacağım: 'Derenin üstünde bir küçük evlek Motorlu treg durmaz ki inek Çapayı iyi vur ortakçı Salih Tefeci Nuri'nin gönlünü edek. Bu ağaçlar, uçan kuşlar Hangi ilde var Grev hakkı, lokavt hakkı, İsmail Hakkı Mintanın yakası yana kayıyor.' Çağının modasına uygun küçük küçük şiirler yazmışsa da, zaman onu destan şiirlere doğru götürmüştür. Ceyhun Atuf Kansu'nun dediği gibi; şiirleri sesini Şiran'dan, Merzifon'dan, Sinop Kalesi'nden duyurur. Bu ses gür, korkusuz ve erkekçedir. 1940 kuşağının unutturulamayan bir şairidir. Unutulmaz da..." (Kemal 1987). Şairin seçilmiş şiirlerinden oluşan Şahdamarından (2000) adlı kitabında toplumsal temalar daha ağırlıklıdır. İlk şiiri yayımlandığında on sekiz yaşında olan Berin Taşan, ilk çıkışından itibaren ülke, insanlar ve gerçekler karşısında sıcak ilgilerin, duyarlıkların şairi olmuş ve arınmış, tertemiz diliyle yarattığı içten söyleyişi hiç yitirmemiştir (Kurdakul 1999).

Bir Tanığım Kalsın (2005) Berin Taşan'ın gerçekçi bakış açısıyla kaleme aldığı anılarından oluşmaktadır. Atila Er ile yaptığı söyleşide anılarını yazma amacını "Yazmam nam olsun diye değil, benden sonra gelenlere yalnız olmadıklarını kanıtlamak için, 'Bir Tanığım Kalsın' diye oldu" (Er 2005) şeklinde dile getirmiştir. Onaran, bu kitap ekseninde Berin Taşan için "Dergilerden sorumluluk duyarak geçmişe bakmak, yatağında akan görkemli bir ırmak gibi, toplumun gidişine kendimizden bir şeyler katarak yaşamayı anlamlı kılmaya çalışıyorsak, görevimizi yapmanın iç erincini duyarız. Cumhuriyet Savcısı, ozan Berin Taşan o iç erinci duyan insanlardan biri... Yaşadığı çağın tanığı olan bir yazar, sorumlusu olduğu topluma karşı görevini yapmakla yükümlüdür. Anılar o tanıklığın izlerini taşır. Bir Cumhuriyet Savcısı olan Berin Taşan da bu anlayışla yazdı anılarını (Bir Tanığım Kalsın, Ümit Yayıncılık, 2005). (...) Tek tek kendimizi iyileştirmenin uzun bir süreç olduğu sanılır. Topluma yön veren bir önder olduktan sonra insanların kendine çekidüzen vermesi sorun değildir. Berin Taşan öyle bir önderi özlemenin sıkıntısı içindedir: 'İçine kapanmış koca ülke İnce bir yorgan altında tir tir titriyor Lambası kısık Kapısı aralık Mustafa Kemal gelecek diye.' Berin Taşan sorumluluğunu bilen bir ozan." (Onaran 2005) değerlendirmesini yapmıştır.


YAPITLARI...


Ellerim, Gözlerim, Yüreğim (1960)

Yüzünün Bir Yanında (1969)
Önce (1986)
Şahdamarından (seçilmiş şiirler, 2001)


ŞİİRLERİNDEN...


AÇ KAPIYI BEN GELDİM

Korka korka değil, usul usul değil
Elim yüreğimde çarpa çarpa geldim
Aç kapıyı bak ne diyeceğim
Bir senin ellerinden, bir senin gözlerinden
Dişlerinden dudaklarından
Nergisler Ocak ayında açtı
Kendimden bahsetmeyeceğim
Yediveren güllerden
Duvardan sarkan güllerden
Çocuklardan, sabah erken okula giderlerken
Atlardan bahsedeceğim
Kan ter içinde atlardan.

Aç kapıyı bak ne diyeceğim
Ne kadar küsülü çocuk varsa barıştırdım, oynuyorlar
Tam kırk çeşit sarmaşık gül buldum
Penceremin dibinde açacak.
Ekinleri dolu vurmadı,
Çekirge gelmedi,
Kurak olmadı.
Yorgunum demeyeceğim,
Bir evimiz olsa demeyeceğim,
Yüreğim daralıyor demeyeceğim.
Bir baksan gözlerime
Başını çevirmeyeceksin,
Yürüyüp gitmeyeceksin,
Elini çekmeyeceksin.
Bir baksan gözlerime
Dağda yakılmış ateşler göreceksin.
Aç kapıyı kim geldi bak
Bak nasıl havalandı güvercin.
Açmam diyemezsin artık,
Aç!

AYÇİÇEKLERİ
Yatağımı pencereye getirdim
Ayçiçekleri güneşe dönecek
Bahçelerden geldiğin için
Saksıdaki karanfil sallansa da
Ben üşümeyeceğim
İlkokul çocuklarının söylediği şarkı
Kırlara doğru uzaklaşıyor
O zaman annem izin vermezdi
Şimdi doktor kızıyor.
Delik delik ciğerim
Bu sabah ilk defadır
Kayısı ağaçlarına minnettar
Kayısı kokusunu bilecek
Ben sevineceğim
Ayçiçekleri sevinecek.

BIRAKIP GİTMEK YOK
Nereye dokunsan
Dokunduğun yerden
Dökülüp dağılıyorsa
Tuz kokuyorsa
Burası Türkiye diyerek
İngilizce sözcüklerle
Felsefe yapmak yok
Kaytarmak, özür bulmak
Bırakıp gitmek yok!

BİZDEN SONRA
Biz olmasak da içinde
Yine demir alacak vapurlar
İnce ince yağacak yağmur
Zaman düşecek takvimlerden
Tutamadığımız kuşlar
Söğüt dallarını eğerken
Belki de kulaklarımız çınlamayacak
Radyoda Alişim söylenirken.
Yakamadığımız çoban ateşleri
Pırıl pırıl
Koştuğumuz yollardan
Nasıl gelecek nisan ayı
Nasıl?

ELİMİ ÇEKEN EL
Omzundan havalanan martılar
Konacak yer bulamıyor
Önümde bir çam
Bir apartman
Sarmaşıklı sokağın solundan
Biraz sonra bir motor indireceğim denize
Biraz sonra ayak sesleri..

Açıktan trançaların yuvalarından
Seni çeke çeke getirdim kıyılara
İzmir Körfezi biraz açılsın
Elimden düşen yüzük görünsün diye.

Küçükyalı'da bir pencereden bakılınca
O martılar mı senin omzundan havalandı
Şimdi bir yerlere konamıyorlar.

SABAHIN SEHER VAKTİNDE
Yüzünün öptüğüm yanı artık çekimser kalamaz
Binlerce bayrakla açılmış yürüyor
En önde gideni tanıyorum
Beyazıt'ta görmüştüm
Bir daha padişah geçemez bu sokaktan
Düzme mahkemeler kurulamaz.

Seninle sarılıp sabahlara kadar uyumamışız
Bir cumartesi pazar olmuş kolların arasında
Kolların arasında bıçağı duymuyorum
Yan yana kenarında pencerenin
Sen taşını eteğinde taşımışsın her sabah
Ben ellerimde taşımışım her akşam.

Çocuğumuza bakıyoruz
Evimize bakıyoruz
Dünyaya bakıyoruz
Bütün sarılı kollar arasında
Güllerin gelinciğin arasında
Yüzünün öptüğüm yarısında
Kötüye geçit yok
Buğday tarlaları çiğnenemez bir daha
Nükleer denemeler yasak.
Kaynakça

Çolak, Veysel (1994). "Berin Taşan'la Söyleşi". ABC. Şubat 1994.

Durbaş, Refik (1987). "Önce Direnmenin, Umudun, Aşkın Adına". Cumhuriyet. 5 Mart 1987. s. 5.

Er, Atila (2005). "Şahdamarından". Cumhuriyet Kitap. S. 790. 7 Nisan 2005. s. 18.

Er, Atila (2005). "Berin Taşan'la Ozanlığı ve 'Bir Tanığım Kalsın' Üzerine Söyleşi". Ünlem. S. 13. Eylül-Ekim 2005.

Gökovalı, Şadan (1996). "Berin Taşan ve Şiiri". Cumhuriyet Kitap. S. 348. 17 Ekim 1996. s. 7.

Kemal, Mehmed (1987). "Şiirin İzinde Yaşamak". Cumhuriyet. 2 Kasım 1987. s. 10.

Kurdakul, Şükran (1999). "Taşan, Berin". Şairler ve Yazarlar Sözlüğü. İstanbul: İnkılap Yayınları.

Onaran, Mustafa Şerif (2005). "Sorumluluk Duyarak Geçmişe Bakmak". Cumhuriyet Kitap. S. 819. 27 Ekim 2005. s. 20.

Süreya, Cemal (1986). "Günler". Hürriyet Gösteri. S. 72 (Kasım 1986).

Yalçın, Murat (Ed.) (2010). "Taşan, Berin". Tanzimat'tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi. C. 2. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları. s. 997-998.

"Necati, Cumalı ve Ceyhun Atuf Kansu'dan Berin Taşan'a Mektuplar". Ünlem. S. 13. Eylül-Ekim 2005.

Kaynak: TEİS / Türk Edebiyat İsimleri Sözlüğü - Madde Yazım Bilgileri: Yazar: İSA KOYUNCU /Yayın Tarihi: 09.11.2019 / Güncelleme Tarihi: 29.10.2020

Hiç yorum yok: