Uygarlık tanımı günümüzde çağdaş olmakla örtüşen bir toplumsal niteliktir. Meksikalı ‘Biz Aztek uygarıyız, Çinli ‘Biz Han Çağı uygarıyız’, Avrupalı ‘Biz Rönesans uygarıyız’, Türkler ‘Biz Türk ya da Osmanlı uygarıyız’ derlerse arkalarına bir kuyruk takmaları gerekir.
18 Kasım 2020
UYGARLIK VE ÇAĞDAŞLIK
Uygarlık tanımı günümüzde çağdaş olmakla örtüşen bir toplumsal niteliktir. Meksikalı ‘Biz Aztek uygarıyız, Çinli ‘Biz Han Çağı uygarıyız’, Avrupalı ‘Biz Rönesans uygarıyız’, Türkler ‘Biz Türk ya da Osmanlı uygarıyız’ derlerse arkalarına bir kuyruk takmaları gerekir.
17 Kasım 2020
Dr. ALİ NEJAT ÖLÇEN'e Saygıyla..
Benim
yaşamımda da, kendilerini yakından tanıdığım için mutluluk duyduğum, onlardan
yeni şeyler öğrendiğim ve beni derinden etkileyen böyle insanlar vardır.
Bugün o insanlardan birini tanıtacağım sizlere…
*
Ali Nejat Ölçen 4 Haziran 1922 Amasya
doğumlu, İstanbul Teknik Üniversitesi “Su Kolu” mezunu 88 yaşında bir delikanlı!..
Evet,
o bir delikanlı…
Andre Maurois, Yaşamak Sanatı adlı kitabında “Yaşlılık, artık geç kalındığı, oyunun oynanmış ve sahnenin başka bir kuşağa geçmiş olduğu duygusudur” der. Gerçekten, ülkemizde, daha ellili-altmışlı yaşlarda emekli olup köşesine çekilerek artık sadece gençlerin yaptıklarını seyreden bir büyük yaşlı çoğunluğun yanında; Ali Nejat Ölçen gibi, yurt ve dünya sorunları üzerine durmadan okuyup, yazan, konuşan, üreten ve yaşam sahnesinde dimdik duran, birisine rastlamak adeta olanaksız gibi…
Bu yüzden Sayın Ölçen 88 yaşında bir genç insan!..
1928–1946
arası öğrenci,
1946-1950 arası mühendis,
1960-1973 arası iktisatçı,
1973-1980
arası politikacı..
1980
sonrasında ise hem öğrenci, hem mühendis, hem iktisatçı, hem de politikacı
olarak düşünüyor, okuyor, yazıyor, konuşuyor…
*
Ali
Nejat Ölçen’in doğum yeri başka bir kent olmasına karşın Niksarlılar onu
hemşerileri olarak görür ve onunla övünürler.(1) Bunun birkaç nedeni vardır:
Birincisi,
Ali Nejat Ölçen Niksarlı bir ailenin oğludur. 1958’de ölen babası Albay Mehmet
Arif Ölçen (Emmioğlu) Niksar’ın Kuz Mahallesi’nde 1893’te doğmuştur. (Arif
Ölçen’in doğduğu ev 1939 depreminde yıkılmıştır)
İkincisi,
kendisinden beş yaş küçük olan eşi -aynı zamanda akrabası- Makbule Ölçen, ünlü
Nakşibendi şeyhi Hacı Ahmet Niksarî’nin kardeşi Ömer Lütfi Zarakol’un kızıdır.
Üçüncüsü,
çocukluğundan başlayarak yaşamının her döneminde Niksar’la yakın bir ilişki
içinde olmuştur. Çocukluğunun yaz aylarını Eğricesu Yaylası’nda geçiren Ali
Nejat Ölçen, daha sonra da her yıl yaz aylarını, Niksar’ın Çamiçi Yaylası’nda
yaptırdığı evinde geçirmektedir.
Niksar’da
yayınlanan Yeşil Niksar gazetesinde yazılar yazmış, Devlet Planlama Dairesi’nin
çeşitli kademelerinde görev yaptığı yıllarda da, dönemin Niksar Belediye
Başkanlarına yol gösterici çalışmalarda bulunmuştur.
Niksarlılar hemşerileri Ali Nejat Ölçen ve “Zihinsel Özürlü Çocuklar” konusunda ülke boyutunda çalışmalar yapan Sevgili Eşi Makbule Ölçen’le haklı olarak gurur duyarlar.
*
“Ali
Nejat Ölçen, 1960 yılında, askerlik görevini yaptığı sırada kurulmakta olan
DPT’ye uzman olarak atandı. Bu örgütte onbir yıl çalıştı. DPT’nin Tetkik ve
Tahlil Şubesi’ni kurdu, müsteşar müşavirliği görevinde bulundu ve Araştırma
Dairesi Başkanlığı yaptı.
1962 yılında Birleşmiş Milletler bursuyla Almanya’da Kiel Üniversitesi’ne
ekonomi eğitimi için gönderildi. Burada yaptığı Minimum Maliyet Prensibi
üzerindeki araştırması, uyandırdığı yankı üzerine 1965 yılında
Weltwirtschaftliches Archiv’de yayınlandı.
1969 yılında Hacettepe Üniversitesi’nde matematiksel ekonomi dersinin
öğretim görevlisi oldu.
14 Ekim 1973 seçimlerinde, CHP merkez kontenjanından İstanbul Milletvekili seçildi. 1976-1978 yılları arasında CHP Grup Başkanvekilliği yaptı.”
***
Bir kişiyi, diğer insanlardan farklı kılan, onun düşünce yapısı ve eylemidir.
Kitaplığımdaki
bir raf, Ali Nejat Ölçen’in yazdığı kitaplarla doludur.(2) Ama bence onun en büyük eseri
1994 yılından beri yayınladığı “Türkiye Sorunları” kitap dizisidir.
Sayın Ölçen iki ayda bir yayımladığı bu kitapları isteyenlere ücretsiz gönderirken şöyle demektedir:
“Kitap dizimiz bir halk hizmetidir. Edinmek için bedel ödemek gerekmez. Yazıyla ya da telefonla açık adresinizi bildirmeniz yeterlidir. Bu halk bu ülke hepimizin”
Ben bu kitapları ve üzerindeki bu ifadeyi görünce “Bu değirmenin suyu nereden geliyor” diye düşünmüştüm. Bu sorunun yanıtını www.olcen.net sitesine girince aldım.
Ali Nejat Ölçen 1973-1980 arası politika yaptığı için TBMM’nin eski parlamenterlere uyguladığı parasal ödemeden yararlanmaktadır.
Bilindiği gibi, bu ödemeleri Anayasa Mahkemesi yürürlükten kaldırdığı halde TBMM çeşitli yöntemler uygulayarak tekrar yürürlüğe sokmuştur.
Ali Nejat Ölçen bu uygulamayı içine sindirememiş, TBMM’nin verdiği bu parayı bu kitap dizisinin yayın ve ulaşım giderlerini karşılamakta kullanmayı kararlaştırmıştır.
Sayın Ölçen kitap dizisinin hedefini şöyle ifade etmektedir:
"korkmayan, korkutulmayan ve korkutmayan;
aldanmayan,
aldatılmayan ve aldatmayan;
yönetilirken,
yönetime katılabilen
inançla akıl
arasında denge kurabilen;
dış borca muhtaçlık
duymayan;
üretken;
temiz doğa, temiz devlet ve temiz toplum yaratılmasına katkıda bulunmak"
Sayın Ölçen bu ilkeleri “Mustafa Kemal Atatürk’ün laik, çağdaş ve cumhuriyetçi devlet yapısını oluşturan geniş kapsamlı tasarımının özü ve özeti” olarak görmektedir.
O bu kitap dizisini, “.. yeni dünya düzeninin küreselleşme, serbest piyasa ekonomisi, özelleştirme türündeki araçlarına karşıt “Ulus devlet ve tam bağımsızlık” ekseninde çoğulcu, katılımcı ve eşitlikçi demokrasiyi özümseyerek, ulusal çıkarları, uluslar arası ilişkiler içinde korumanın ve geliştirmenin araçlarını ve seçeneklerini yaratabilen toplumsal ve kamusal alan yaratmaya” katkıda bulunmak olarak ifade etmektedir
***
Ali Nejat Ölçen’in “Yapı Acısı” ve “Ecevit Çemberinde Politika” isimli kitaplarıyla Makbule Ölçen’in “Özürlüler Yokuşu” adlı kitabında anlatılanlar bir bakıma Ölçen Ailesi’nin yaşam öyküsü çerçevesindeki Türkiye tablosudur.
Ali Nejat Ölçen’in
henüz basılmayan “Beş Cumhurbaşkanı” isimli
anı kitabının Türk okuru tarafından ilgiyle karşılanacağını zannediyorum. Ben
kitabın bilgisayar çıktılarını büyük bir heyecanla okudum.
Bugün Türkiye
Cumhuriyeti’nden bir yaş daha büyük olan Nejat Ağabey yaşamına o kadar çok şey
sığdırmış ki, bunları bir gazetenin veya derginin sayfalarına anlatmak
olanaksız.
1933’te İstanbul’da
Feyzi Ati İlkokulu 5. sınıfta iken okulun önünde, üstü açık bir otomobilin
içinde Atatürk’le İran Şahı’nı görür.
1939’da lise son
sınıf öğrencisiyken çıktıkları askerlik kampında ilk kez İnönü’yle karşılaşır.
1942’de Yüksek
Mühendis Okulu öğrencisiyken Ömer İnönü sınıf arkadaşıdır. (Ali Nejat Ölçen’in
amacı aslında hekim olmaktır. Ancak Askeri Tıbbiye’den “Asker hekim gözlüklü
olamaz” gerekçesiyle geri çevrilir.)
Yüksek Mühendis
Okulu 1945’te üniversiteye dönüşür ve Ali Nejat Ölçen 6.5 yıl eğitim görerek
“Yüksek Su Mühendisi” olur. (Ama betonun yeşilimsi bir renkte olduğunu ancak
Porsuk Barajı’na mühendis olarak atandığında öğrenecektir.)
1959’da Ordinant
Okulu’nda 51. dönem yedek subay olarak askerliğini yapar. Turgut Özal asker
arkadaşıdır. Okulun kurmay albayı da Kenan Evren’dir.
27 Mayıs 1960
ihtilâlinden 15 gün önce, omuzlarına demirler takılarak asteğmen olarak
evlerine gönderirler. Çünkü Menderes “Ben bu orduyu yedek subaylarla idare
ederim” demiştir. Ama 27 Mayıs sabahı tekrar okula çağırırlar ve gerçek mermili
silahlarla kısa bir eğitimden geçirilerek ikili gruplar halinde Ankara’da DP’li
milletvekili avına çıkarlar.
Bu arada
tangolarıyla ünlü Yaşar Güvenir’den 8 silindirli, otomatik vitesli bir Buick
otomobil satın alarak Ankara caddelerinde hava atmayı(!) da ihmal etmez.
Daha sonra teğmen
olarak DPT’de uzman olur. (Bunda babası Mehmet Arif Ölçen’in sınıf arkadaşı
olan Cemal Gürsel’in katkısı olmuş muydu, diye düşünmeden edemez)
DPT’de 1972 yılına kadar çalışır. Bu arada Turgut Özal’ın DPT Müsteşarlığı’na atanmasıyla başlayan İslamcı akımın devleti ele geçirmesini de büyük bir üzüntüyle izler.
***
Eğer bugün
Türkiye’de Zihinsel Özürlü Çocukların
sağlıklı şekilde rehabilitasyonu ile ilgili birazcık yol alınabilmiş ise, bunu Ölçen Ailesi’nin yılmadan, usanmadan
büyük bir özveriyle yaptıkları çalışmalara borçluyuz.
Ali Nejat Ölçen ve 1927 doğumlu olan Makbule Zarakol 1946 yılında evlenirler. Bakın Nejat Ağabey 64 yıllık eşi için yazdığı bir şiirinde ne diyor:
“Bir yastıkta
kocayın dediler mi bize
o sözü
yakıştıramadık kendimize
64 yıl bir yastıkta
kocamadık
genç kaldık
yazgımızı getirdik dize.
Yazgımız; onu da
biz yarattık
dünya malını bir
yana attık
ağacı, taşı toprağı
ve kuşları sevdik
düz yolu değil
yokuşları sevdik
sevgiye aşıktık
birlikte yokuşları
aştık.
Sevgimiz başkadır bizim, başka
Biraz da benzer
ilahi aşka
Makbule Ölçen,
sevgili karım
Öteki dünyada da
seninle varım.”
Nejat Ağabey’e ve Makbule Abla’ya uzun ömürler diliyor, sevgi ve saygılar sunuyorum.
(*) Ali Nejat Ölçen’in sağlık ekonomisi dalında hazırladığı doktora çalışması “Nüfus Sorunu Ve Toplum Sağlığının Ekonomik Analizi” adını taşımaktadır.
DİPNOTLAR:
(1) Ali Nejat Ölçen’in annesi Refika
Hanım, eğer, Amasya’da bulunan eşi Mehmet Arif Ölçen’in yanına 15 gün geç
gitseydi Ali Nejat Ölçen Niksar’da doğacaktı. Çünkü Refika Hanım Niksar’daki
evlerinden Amasya’ya -Niksar tabiriyle- “karnıburnunda” gitmiş ve iki hafta
sonra da Ali Nejat’ı doğurmuştur.
(2)
Ali Nejat Ölçen’in benim
kitaplığımda bulunan eserleri şunlar:
Yapı Acısı (Roman. 1958 Ankara Ayyıldız Matbaası)
Türkiye’de Plân Sonrası İktisadi
Durgunluk Ve Sebebleri
(İnceleme, 1964 Ankara Ayyıldız Matbaası)
Halk Sektörü (İnceleme, 1974 Ankara Ayyıldız Matbaası)
Günümüzde Kapitalizmin,
Sosyalizmin Konumu Ve Demokratik Sol Düşüncenin Görünümü (Demokratik Sol Düşünce Forumuna sunulan
tebliğ (1974, Ankara Ayyıldız Matbaası)
Demokratik Sosyalizme Giriş (İnceleme, 1976 Ankara Ayyıldız Matbaası)
Faşizm Millet Meclisinde
Yargılanıyor (TBMM’de geçen
bir olayın halka nasıl yanlı yansıtıldığının öyküsü, 1977 Ajans Türk
Matbaacılık)
Karl Marx Ve İngiliz
Emperyalizmi (İnceleme, 1992
Ankara Ekin Yayınevi)
İslamda Karanlığın Başlangıcı Ve
Türk İslam Sentezi (İnceleme,
1991 Ankara Ekin Yayınevi)
Özürlüler Hukuku (İnceleme, Makbule Ölçen’le birlikte) (1991,
Zihinsel Özürlü Çocuklar Vakfı Yayını, Ankara Ajans Türk Matbaası)
Ecevit Çemberinde
Politika-Politika Çemberinde Ecevit (Anı, 1995 Ankara Ümit Yayıncılık)
Vetluga Irmağı (Mehmet Arif Ölçen-Yayına Hazırlayan Ali
Nejat Ölçen) (Anı,1994 Ankara Ümit Yayıncılık
Osmanlı Meclisi Mebusanı’nda
İttihat Ve Terakki Zorbalığı Ve Siyasal İşkenceler (İnceleme, 1982 -2. Baskı 2000, Ankara Güldikeni Yayınları)
Kendini Yok Eden Osmanlı (Araştırma-inceleme, 2006 Ankara Ümit
Yayıncılık)
Özürlüler Yokuşu (Makbule Ölçen- Yayına Hazırlayan Ali Nejat
Ölçen) (Anı-inceleme, 2005 Ajans Türk Matbaası)
Türkiye Sorunları (Kitap dizisi 79 adet –Toplam 5372 sayfa)
Sayın Ölçen’in 1957-60
arasında üç yıl süreyle çıkardığı “Yapı
Teknik Dergisi” ve 1960’tan sonra yayımladığı “Akselerasyon Prensibi Ve Türkiye’nin Makroekonomik Hedefleri” ile “Türkiye’nin Endüstrileşme Sorunu” adlı
çalışmaları bende yoktur.
Yine Almanya’da yayımlanan ve Türk işçilerinin geri dönüş eğilimleri üzerinde etkin rol oynayan ekonomik ve sosyal etkileri konu alan “Türken und Rückkehren” adlı araştırması bende bulunmamaktadır.
Bu yazı Emekli Yazın Öğretmeni ve Araştırmacı - Yazar HAMİ KARSLI tarafından 2010 yılında kaleme alınarak yayımlanmıştır..
21 Kasım 2019
MUSTAFA KEMAL'İN SURİYE TASAVVURU ÜZERİNE - Ahmet Yavuz
AHMET YAVUZ |
HAYAL KURMAK VE ÖZGÜR OLMAK - Ali Akurgal
ALİ AKURGAL |
13 Kasım 2019
PANDORANIN KUTUSU... EĞİTİM, TOPLUM... - Özlem Yüzak
TÜSİAD talep etmiş Boğaziçi Üniversitesi Barış Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi raporunu hazırlamış. Konu, “Sosyal ve Duygusal Öğrenme Becerileri”, (kısaca SDÖ) ve bunun eğitim sistemine yerleştirilmesi. Raporun tanıtım toplantısı önceki gün yapıldı. Eğitimi yakından ilgilendirdiği için Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da davetliydi. Ama nedendir bilinmez katılmadı. Ona yazının sonunda geleceğim. Öncelikle kısa bilgiler...
BANA GERÇEĞİ DEĞİL, İNANDIĞIMIN DOĞRU OLDUĞUNU SÖYLE! - Hande Özdinler
Ama suç sadece bu yöneticilerde değil. Rahat çemberinden çıkmak istemeyen, inandığı şeyin hatalı olduğunu kabul edip doğruya yönelmek yerine, kendini haklı çıkaracak ve içsel rahatını kaçırmayacak alternatif gerçeklik arayan ve kendisine gerçeği değil de duymak istediğini söyleyenlerin peşinden sırf rahatı kaçmasın diye gitmeyi tercih eden kitleler de tehlikeli.
www.arisnet.com.tr |