güçlü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
güçlü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

14 Ocak 2017

"YAŞAMIN GÜÇLÜ TANIĞI"


fotoğraf
YAŞAMIN GÜÇLÜ TANIĞI


Basralı Hasan (965-1038), Ortaçağ'da güneş tutulmasını incelemek ve güneş ışınlarını kaydetmek için fotoğraf makinesinin en ilkel biçimi olan karanlık kutuyu ilk kullanan optik bilginidir.

Basralı Hasan'dan günümüze değin çok şey değişti. Hızla akıp giden zaman, beraberinde toplumları, teknolojiyi, yaşamı ve yaşam anlayışlarını da kaçınılmaz olarak değiştirdi, değiştiriyor, değiştirecek de..

Dünyanın en uzak köşesinde bile yaşamın her alanındaki değişiklikleri incelemeyi ve gelecekteki verilerle kıyaslayabilmeyi isteyen bilim insanları; toplumların yaşamlarını, bitki ve hayvanları, doğa olaylarını, canlı cansız tüm varlıkları görüntüleme yoluyla belgeliyorlar.

Değişim sürüyor. Dünya değişiyor. Somut ve somut olmayan ne varsa bu değişimden koşulsuz olarak olumlu/olumsuz etkileniyor. Doğa, kentler, insan ve alışkanlıklar değişiyor. Bu bağlamda, görüntülemenin önemi kendini en açık biçimde duyumsatıyor.

Kültür ve sanattan bilime, sağlık ve spordan doğal yaşama değin herşey görüntü konusu oluyor artık. 40-50 yıl önce sadece fotoğrafçılarda bulunan fotoğraf makinelerini günümüzde amatör olarak herkes kullanabiliyor. Dijital teknolojilerdeki hızlı gelişme, görüntülemedeki kullanım kolaylığının yanısıra daha nitelikli görsel kaydetme keyfini de yaşatıyor kullanıcılara..

Her ülkede sayısız fotoğraf kulübü var. Çeşitli kategorilerde fotoğraf yarışmaları düzenleniyor, amatör ve profesyonel fotoğraf tutkunları katıldıkları foto safarilerde keşfettikleri yeni yerleri ve tanıklıklarını görüntülüyorlar. Genci yaşlısı taşınabilir telefonlarıyla özçekim (selfie) yaparak yaşamlarını belgelemenin mutluluğunu yaşıyor. Tüm bu gelişmeler bize fotoğrafın öneminin giderek daha çok algılandığını işaret ediyor.

Görüntü, yaşamın en güçlü tanığıdır. Daha kolay ve hızlı kaydediciler yaşamın her anını görüntülüyor. Değişen insan ve yaşamı fotoğrafın en önemli temasını oluştururken caddeler, sokaklar, meydanlar, yapılar da değişiyor. Kent ve kent mimarisi değişiyor. Ülkeler ve kentler kendi özelliklerini, özgün yaşam biçimlerini ve doğal güzelliklerini fotoğraf yoluyla ifade ediyorlar. 

Fotoğrafçı, ışıkla yazı yazan, yaşamın gönüllü tanığıdır. Kimi zaman gerçeğin ardından koşan ama çoğu zaman gerçek yaşamla el ele olan sanat emekçisidir. En yüce dağların zirvesinde, en kuytu mağaralarda, gidilmemiş kanyonlarda, en coşkun akarsularda yılmadan görüntü alır ve değişen kent ve kırsal yaşamı kaydeder. Gelecek kuşaklara bugünün insanını anlatmaya çalışır. Çekilen her görsel bir belgedir. O anın tanıklığıdır ve önemlidir. 

Niksar'da, Fotoğrafçı Sabri Efendi'den (Sabri Bilgin) söz edildiğine tanık oldum ama çocukluğumda tanıdığım ilk fotoğrafçı Zekeriya Erensayın'dır. Zeki ağabeyi Yurdanur Ağabey (Yurdanur Tepebaşı) izlemişti. Bugün onların çocukları, hatta torunları bölgemizde fotoğrafçılığı başarıyla sürdürüyorlar. Niksar'da profesyonel fotoğrafçılık adına gurur verici, övülesi bir gelişme..

Fotoğraf konuşurken Niksarlı fotoğraf tutkunlarından da söz etmek istiyorum. Bölgemizdeki tüm güzellikleri, doğal yaşamı, kent ve insanımızı dur durak bilmeden görüntüleyen Niksarlı fotoğraf tutkunları kendi meslek yaşamlarının arta kalan zamanlarını özveriyle fotoğrafa ayırarak fotoğraf sanatı adına önemli bir davranış sergiliyorlar. Katıldıkları yarışmalarda dereceler, ödüller alıyorlar. Kendilerini kutluyor ve bu örnek etkinliklerini başarıyla sürdürmelerini diliyorum.

Türkiye'de ilk fotoğrafçılık müzesi Balıkesir'de kuruldu. Sonrasında birçok il ve ilçe, kentlerinde yaptıkları fotoğrafçılık müzeleriyle kendi sanat emektarlarına sahip çıktılar. Fotoğrafçı Sabri Efendi'den günümüze tüm Niksarlı fotoğrafçıların özgün köşelerinin olacağı, en eski siyah/beyaz ve sepya Niksar görsellerinin, o dönemlere ait makine ve ekipmanlarıyla birlikte sergileneceği NİKSAR FOTOĞRAFÇILIK MÜZESİ'ni oluşturmak hiç de zor olmasa gerek. Fotoğraf emekçilerine sevgilerimle..

CİHAT TAŞKIN

Kaynak: DANİŞMEND GAZETESİ