BAYRAMLIK
AYAKKABILAR
Evde büyük bir telaş vardı,
Üç gün sonra bayramdı.
Börekler açıldı, sarmalar sarıldı,
Hazırlıklar hemen hemen tamamdı.
Elbisemin kumaşı keten ve desenli,
Üzerinde yelkenli resimleri,
Büzgülüydü kısacık eteği,
Bayram yaza geliyordu besbelli.
Eksik olan tek şey ayakkabılar.
Bu kargaşada ya unuturlarsa?
Denizciydi halamın oğlu, binbaşı.
Sabah işe giderken halam hatırlattı.
Fethi, akşam işten dönerken
Ayakkabı getir çocuğa Kadıköy’den.
Kızamıktan daha yeni kalktı,
Tam iyileşemedi, gezemeyiz pazar-çarşı.
Bir kâğıda çizildi ayağın şekli,
Bu işin garantisi demekti.
İple çektim akşamı, ayakkabılar geldi.
O da ne? Ayakkabılar iki,
Kırmızısı rugan ve atkılı,
Burnu açık ve kremdi öteki.
Seç hadi dediler bunlardan birini.
Seçemedim, ikisi de birbirinden güzeldi.
Halam dedi ki usulca;
Yatarken nasılsa beğendiğini alır koynuna,
Seçimini anlarsın şimdi sorma boşuna.
Uyku vaktim gelince alıp iki çifti de
Uyudum büyük bir keyifle.
Uyandığımda, ağabeyim çoktan gitmişti işe.
Akşam işten dönünce atlayıp kucağına;
Hani dedim götürecektin birini?
Unuttun mu yoksa geri götürmeyi?
Kıyamadım, dedi beğenmiştin ikisini de.
Ne yani, bana mı kaldı dedim şimdi bunlar?
Okşayarak başımı dedi elbette;
Bu bayram gezersin biriyle,
Kurbanda giyersin ötekini de…
Veda vakti gelince, sanıyorum sadece
Bayramlık ayakkabıları götürebildi öteye.
Üç gün sonra bayramdı.
Börekler açıldı, sarmalar sarıldı,
Hazırlıklar hemen hemen tamamdı.
Elbisemin kumaşı keten ve desenli,
Üzerinde yelkenli resimleri,
Büzgülüydü kısacık eteği,
Bayram yaza geliyordu besbelli.
Eksik olan tek şey ayakkabılar.
Bu kargaşada ya unuturlarsa?
Denizciydi halamın oğlu, binbaşı.
Sabah işe giderken halam hatırlattı.
Fethi, akşam işten dönerken
Ayakkabı getir çocuğa Kadıköy’den.
Kızamıktan daha yeni kalktı,
Tam iyileşemedi, gezemeyiz pazar-çarşı.
Bir kâğıda çizildi ayağın şekli,
Bu işin garantisi demekti.
İple çektim akşamı, ayakkabılar geldi.
O da ne? Ayakkabılar iki,
Kırmızısı rugan ve atkılı,
Burnu açık ve kremdi öteki.
Seç hadi dediler bunlardan birini.
Seçemedim, ikisi de birbirinden güzeldi.
Halam dedi ki usulca;
Yatarken nasılsa beğendiğini alır koynuna,
Seçimini anlarsın şimdi sorma boşuna.
Uyku vaktim gelince alıp iki çifti de
Uyudum büyük bir keyifle.
Uyandığımda, ağabeyim çoktan gitmişti işe.
Akşam işten dönünce atlayıp kucağına;
Hani dedim götürecektin birini?
Unuttun mu yoksa geri götürmeyi?
Kıyamadım, dedi beğenmiştin ikisini de.
Ne yani, bana mı kaldı dedim şimdi bunlar?
Okşayarak başımı dedi elbette;
Bu bayram gezersin biriyle,
Kurbanda giyersin ötekini de…
Veda vakti gelince, sanıyorum sadece
Bayramlık ayakkabıları götürebildi öteye.