PARA... PARA... PARA...
Türkiye tasarruf eğilimi açısından tarihi dip seviyelerde bulunurken, tüketim eğilimindeki artış borçluluk meselesini de devasa bir sorun haline getirdi. İşte, borçsuz ya da az borçlu yaşamak için herkesin alabileceği önlemler…
Türkiye tasarruf eğilimi açısından tarihi dip seviyelerde bulunurken, tüketim eğilimindeki artış borçluluk meselesini de devasa bir sorun haline getirdi. İşte, borçsuz ya da az borçlu yaşamak için herkesin alabileceği önlemler…
Hepimiz borçla yaşıyoruz. Alışveriş
yaparken, okula giderken, tatile çıkarken, ev, otomobil alırken hep
borçlanıyoruz. Bir kahve içerken, bir çörek yerken bile bozuk para aramak
yerine kartlarımızı kullanıyoruz. Hızla ‘nakitsiz
toplum’a doğru gidiyoruz. Ay sonu geldiğinde ise hangi borcu nasıl
kapatacağımızı bilemiyoruz. Borçlar ve ödemeler arasında bir denge kurmak için
cambazlık yapıyoruz.
ABD’de tüketiciyi koruma dernekleri,
giderek artan borçlanma eğilimi karşısında “Nasıl borçsuz yaşanır?” rehberi hazırlamış. Bir göz
atalım…
1- Kendinize yazılı bir bütçe hazırlayın.
Aylık olsun. Önceliklerinizi belirleyin. Planınıza sıkı sıkıya uymaya çalışın.
2- Gününüzü elinizdeki imkânlarla yaşamaya
bakın. Söylemesi kolay ama yapması zor olabilir. Evinizde güzel bir yemek
hazırlamak varken neden restorana gitmek isteyesiniz ki?
3- Ufak tefek harcamalarınızda nakit
kullanın. Nakit ödediğiniz zaman fazla harcama yapmazsınız. Oysa kartla
ödediğinizde, psikolojik olarak istediğiniz kadar harcayabileceğinizi
düşünürsünüz.
4- Borçlarınızı iyi hesap edin.
Kontrolünüzden çıkacak kadar büyümesine izin vermeyin. Ne kadar borcunuz
olduğunu bilememek kafanızı meşgul edecek, sizi sürekli rahatsız edecektir.
5- Ödemelerinizde öncelikleriniz olsun.
Bazı insanlar, küçük borçları kapatmanın teşvik unsuru olduğunu, bazıları da
büyük borçları önce ödemenin fazla faiz işlememesi açısından yararlı olduğunu
söyler. Her ikisi de doğru olabilir. En iyisi her defasında bir borç kalemini
kapatmaktır.
6- Bir sosyal kulübe, bir jimnastik
salonuna olan üyeliğinizden vazgeçebilirsiniz. Elinizde ne kadar para kaldığına
inanamayacaksınız. Onun yerine bir parkta her gün düzenli yürüyüş
yapabilirsiniz. En iyi spor, yürümektir. Üstelik bedavadır.
7- Kendinize parasız, yerel etkinlikler
bulun. Pek çok kentte belediyeler ücretsiz kurslar ve etkinlikler düzenliyor.
Bunları takip edin.
8- Dünyanın her yerinde eğitim giderek
pahalanıyor. ABD’de üniversite mezunu gençler, iş bulsalar bile yıllarını,
eğitimde borçlandıkları paraları geri ödemekle geçiriyorlar. Burs bulmaya
çalışın. Biraz çalışkan olun.
9- Para biriktirip ondan sonra okumaya
başlayın. Amerika’da aileler, çocuk doğduğunda eğitim parası biriktirmeye
başlıyorlar.
10- Otomobilinizi en az on yıl kullanın.
Mümkünse otomobilinizi nakit para ile almaya çalışın. İki yılda bir otomobil
değiştirme savurganlığından vazgeçin. “On yıllık otomobili hurda fiyatına bile
satamam” düşüncesinde olabilirsiniz.
11- Ama sürekli otomobil değiştirmek, nakit
parayla alınmamışsa, ömür boyu borçtan kurtulamayacağınız anlamına gelir.
12- Aracınızı yavaş kullanın. Trafik
cezaları her yıl artıyor. Bir ceza, aylık bütçenizde büyük bir delik açabilir.
Üstelik yavaş giderek yakıt tasarrufu da yaparsınız. 90 km’yi aşan hızlarda,
düşündüğünüzden bile fazla yakıt harcarsınız.
13- En iyisi, işe gidip gelirken toplu
taşıma araçları kullanmanızdır. Zaman kazanır, para tasarruf eder, sıkışık
trafik stresinden, park yeri bulma endişesinden kurtulursunuz.
14- Bayram ve önemli günlerde alacağınız
hediyeleri önceden satın almaya çalışın. Son dakikada yapacağınız alışveriş
size pahalıya patlayacaktır. Hediye almamak da bir seçenektir.
15- Gücünüzün yeteceği bir daire satın
almaya çalışın. Anne babadan kalma evlerde yaşama dönemi geçti. Alacağınız
dairenin her ayrıntısını gözden geçirin. Bazı dairelerin aylık aidatları kira,
kadar yüksek olabilir.
16- Ev alırken nakit para kullanın
tavsiyesinde bulunamıyoruz.
17- Ama borçlanma sürenizi mümkün olduğu
kadar kısa tutun. Bir gün işsiz kalma ihtimalinizi göz ardı etmeyin.
18- Evde kahvaltı edin. Çalıştığınız yer
size yemek vermiyorsa öğle yemeğini de beraberinizde götürün. Akşam yemeğini
evde yiyin. Arkadaşlarınızın akşam yemeği için bir restorana gitme teklifine ‘hayır’ demeyi öğrenin.
19- Deniz, göl, nehir kenarına gidip
yürüyün. Güneşin batışını seyredin. Ne kadar dinlendirici olduğunu ve çok daha
sağlıklı düşünmeye başladığınızı fark edeceksiniz.
20- Tutumlu insanlarla arkadaşlık kurun.
Onlardan çok şey öğrenirsiniz.
21- Mutlaka bazı hobileriniz olsun. Bunlar,
maket uçak uçurmak gibi pahalı hobiler olmak zorunda değil. Kendinize hiç para
vermeyeceğiniz hobiler yaratabilirsiniz.
22- Ucuz mağazalardan alışveriş yapın.
Amerikalılar bu konuda şanslı. Ülkede binlerce “Bir Dolar” mağazası vardır ve ev ihtiyaçlarınızın yüzde 40’nı her
şeyin sadece bir dolara satıldığı bu mağazalardan temin etmeniz mümkündür.
23- Haftalık market alışverişi yapıyorsanız
ayda ‘bir hafta’ atlayabilirsiniz. Nasıl olsa buzdolabında o haftayı çıkaracak
kadar yiyecek kalmıştır. Para israf etmeyi bırakın. Herhalde bir cep
telefonunuz vardır. Onu niye yıllarca kullanmıyorsunuz da her altı ayda bir
yeni modelle değiştiriyorsunuz?
24- Yeni elbise almadan önce ‘gerçekten ihtiyacım var mı?’ diye
kendinize sorun. 90 TL’ye indirimli bir gömleği taksitle satın almak kadar
anlamsız bir alışveriş olamaz. Onu en az 130 lira olarak geri ödeyeceksiniz. Ne
indirim kaldı, ne tasarruf. Kendi “elbise dolabınızda alışverişe” çıkın.
Mutlaka hiç giymediğiniz, unuttuğunuz bir kazak çıkacaktır karşınıza.
25- Kişisel finans kitapları okuyun. Sizin
için, daha çok para tasarruf etmeniz konusunda teşvik unsuru olur. Kapattığınız
her borç, borçsuz gelecek hayalinizde size itici güç sağlar. Ama her
başarınızda da kendinizi ödüllendirmeyi unutmayın. Örneğin bir kafede bir
şeyler yiyip içip, ortamın keyfini çıkarın.
Kaynak: İŞ FİKİRLERİ VE GİRİŞİMCİLİK PORTALI