Hanımlar, sözüm size..
Ben bir kadınım. İki evlat sahibi, evli bir anne olarak
kendi cinsiyetimle yani kadınlığım ile gurur duyuyorum. Ya siz?
Kendinizle ilgili düşüncelerinizi öğrenmeyi ne çok
isterdim. Örneğin; bir kadın olarak, kendinizi yaşamın neresinde
duyumsuyorsunuz? Yaşadığınız ülkede, ailenizde, sosyal çevrenizde, bireyi
olduğunuz toplumda bir kadın olarak yaşamak sizin için ne ifade ediyor? Başka
toplumlardaki kadınların yaşamları hakkında ne denli bilgi sahibisiniz? Ya da aşağıda
sıraladığım konu başlıklarına ilişkin ne anlatabilirsiniz?
“Hak ve Özgürlükler Açısından Kadın”, “Çalışma Hayatı ve Kadın”,
“Demokratikleşme Süreçlerinde Kadın”, “Erkekler ve Kadınlar”, “Anadolu’da Kadın
Olmak”, “Örgütlü Dayanışma İçinde Kadın”, “Aydınlanma Ekseninde Çağdaş Kadının
Rolü”, “Ev Hanımı - İş Kadını”, “Feodalizm ve Kadın”, “Feminizm”, “Kadın ve
Öncelikleri”, “Dinler ve Kadın”, “Kapitalizm ve Kadın” ve dahası..
Konuşulacak çok konu, söylenecek çok söz var “kadın”
hakkında. Sanırım lafı nereye getirmek istediğimi öngörebiliyorsunuz.
“Toplumsal
Yaşamda Kadın farkındalığı ve Bilinçlenme Süreçleri”
Günümüzde kendi kadınsal değerinin, öneminin, hak ve
özgürlüklerinin ayrımında olmadan yaşayan bir dolu kadın tanıyorum. Hem de
sayılamayacak kadar çok.
Gelişim süreçlerini tamamlayamamış erkek egemen
toplumlardaki kadına yönelik tüm olumsuzlukların temelinde eğitimsizlik,
feodalite ve bilinçlenme yetersizliği yatmaktadır. Ne yazık ki bu, görmezden
gelemeyeceğimiz bir gerçek.
Geçmişte kadını baş tacı yaparak devlet yönetiminde kadın
düşüncesini değerli sayan toplumumuzun bugünkü, kadına karşı olumsuz tutumuna hiç
de şaşırmıyorum.
Yetkin ve çağdaş bir eğitim edinememiş, ekonomik
özgürlüğünü sağlayamamış, bu yönde çabalamamış, demokratik kazanımlarının
farkında olmayan örgütsüz kadınların geldiği noktadayız; şiddet, tecavüz,
cinsel istismar, taciz, çocuk yaşta evlenmeye zorlanma, başlık parası, berdel,
recm, işsizlik, emek sömürüsü ve aldatılma..
Çarkları varsıllık çıkarına dönen ekonomik sistem güncel
kültürel propaganda yöntemleriyle toplumun feodal yapısını beslerken
cahilleştirmenin de altyapısını oluşturmaktadır. Okumayan, araştırmayan,
sormayan kadın ya evde köleleştiriliyor ya da, çalışıyorsa, karın tokluğuna
ücretlendirilerek işsiz kalmadığı için şükretmeye zorlanıyor. Eğitimsiz toplum
yapısı, erkekleri kadına karşı olumsuzluklara yöneltirken aklını referans
almayan kadınları zulme boyun eğmek zorunda bıraktırıyor.
Hanımefendiler, “Aklımız
en değerli ve en önemli varsıllığımızdır.”
Bunu fark ettiğimizde kadınlığımızın ne denli önemli ve
değerli olduğunu anlayacağız. Kadın aklı, bilinçlenmeye ve aydınlanmaya açılan
kapının tek anahtarıdır. Bilge Önder Atatürk’ün Cumhuriyet döneminde kadına
tanıdığı hak ve özgürlükleri anlamak ve onları korumak için yegâne gücünüz
kadınsal sağduyunuz ve aklınızdır. Size dayatılmak istenen tüketim alışkanlığı,
kozmetik gereksinimler ve medya illüzyonuna gene aklınızla dur diyebilirsiniz.
Ülkemiz kadınlarını özgürleştirecek yolun hayli zor ve
yorucu olduğunu biliyorum. Sadece aklını kullanabilen, bilinçli, donanımlı ve
örgütlenmeyi başarabilmiş kadınlarımız tüm olumsuzlukların üstesinden
gelecektir. Cumhuriyet ve demokrasi kazanımlarımızı korumak ve onları yitirmemek
için daha fazla bilgilenme, daha çok aydınlanma ve en çok da farkındalık oluşturma
gerekmektedir. Dolayısıyla sorunlarımızı gene biz kadınlar çözebiliriz.
Kadına yönelik tüm olumsuzluklara “Hayır” diyebilmek ve uygar
kadına yaraşır bir dünya kurabilmek sizin elinizde..
Dünya’nın tüm kadınlarına ve kadın dünyasına olumlu katkı
sağlayan herkese selam olsun.
Saygılarımla…
1 yorum:
Bu yazıda anlatılan düşüncelerin tek bir cümlesine itirazın imkanı var mı? Kadının toplumsal yaşamdaki konumu ve işlevine yönelik sorunlar ve öncelikler özetle anlatılmıştır. Yazarın aydın tepkisi ve kadın duyarlılığı ile ele aldığı bu soruna ülkemiz ortalama kadını hatta aydın diyebileceğimiz kadını ne kadar sahip çıkmaktadır? Sorun burada düğümlenmektedir.
Yorum Gönder