GÜZELLİK Mİ ESTETİK Mİ?
“Estetik denilince aklınıza gelen ilk kelime ne olur? ” diye sorsam, büyük bir çoğunluk “güzellik” kavramını işaret edersiniz. Oysaki güzellik o kadar geniş ve üzerinde saatlerce tartışılsa da net bir sonuç alamayacağımız bir kavram olarak kalıverir. Ayrıca çağlar boyu güzellik, farklı kabilelerde, toplumlarda birbirinden değişik normlara sahip olmuş, modern zamanlar olarak kabul ettiğimiz 21. yüzyıla gelindiğinde ise tamamen değişmiş bir kavramdır. Hala Afrika’da bazı kabilelerin kemiklerini çarpıttıklarını, Çinhindi kadınların halkalar takarak uzattıkları boyun bölgelerini, Güney Amerika’da oldukça büyük bir tabağın bile sığacağı şekle getirilmiş dudaklarını, Çinli kadınların ise demir ayakkabı ile ufacık bıraktıkları ayaklarını görürüz. Bu uygulamaları hayretler içerisinde izleyerek, onları primitif toplumlar olarak gören Avrupalı ve ya çağdaş kadınlar ise, sırf bel bölgelerini daha ince gösterebilmek için, oldukça sıkı korseler giymişler ve kaburga gelişimlerini engellemişlerdir. Çağdaş ya da geri kalmış toplumlar hiç fark etmeksizin tüm bu uygulamalar, estetik, güzellik ve onaylanmak için yapılıyor.
Gördüğünüz gibi “güzellik” kavramı değişken bir olgudur. Toplumdan topluma, hatta bireyden bireye değişkenlik gösterir. Fakat birbirine geçmiş kavramlar olan estetik ve güzellik için değişmeyen tek kavram ise, “gençlik, genç kalma ve iç huzurunu yakalama” arzusudur.
Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi sağlık üzerine yoğunlaşır
Tekstil, kozmetik sanayi ve elbette Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi bulunduğumuz çağın ve toplumun normlarına hizmet ederler. Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahiyi bu yönüyle diğerlerinden ayıran en önemli özelliği ise, sağlık üzerine yoğunlaşmış olmasıdır. Bireylerin ruh sağlığını ve psikolojik açıdan kendilerini tamamlamasını, daha iyi hissetmesini ve elbette fonksiyonel olarak dört dörtlük bir düzlemde olmasını amaçlar.
Zincirleme bir reaksiyon olarak gelişen bu döngüye şimdi hep beraber bakalım. Güzellik nedir sorusuna verdiğimiz cevaplar her ne kadar değişkenlik gösterse de, kavram içinde hep aynı ortak paydada buluştuğumuzu gözlemliyoruz. “İnsana kendini iyi hissettiren her şey” dersek, sanıyorum yanılmamış oluruz. Bireylerin kendisini iyi hissetmesi başta sağlıklı olmasıyla gelen bir süreçtir. Toplum içinde kendini iyi hissetmesi, özgüvenin tam olması ise öncelikle dış güzelliğiyle paralel olarak ilerlediği bir gerçektir.
Güzellik kavramı gördüğünüz üzere farklı birçok etkenin bir araya gelmesiyle oluşuyor. Toplum tarafından kabul gören, sağlık unsuruyla birleşerek insana kendini iyi hissettiren, kabul edilen ve onaylanan, hislerimize ve haz duyumuza iyi gelen her şey biz insanlar için güzeldir.
“Estetik Cerrahlar ruh biliminin birer elçisidir ve en başta bireylerin ruhlarını onarmaya yardımcı olurlar.”
Estetik plastik cerrahi uzmanı olarak, bireylerin iç huzurunun, iyi huylu karakterleri oluşturduğunu, dolayısıyla toplum önünde “güzel insan” olarak nitelendirildiğini düşünüyorum. İşte Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahinin, insanların sadece dış güzelliğine değil, iç güzelliğine de sihirli bir değnekle dokunduğunu söyleyebilirim. Estetik Cerrahlar ruh biliminin birer elçisidir ve en başta bireylerin ruhlarını onarmaya yardımcı olurlar.
Kaynak: Op. Dr. Bülent Cihantimur
BLUE CRYSTAL GÜZELLİK MERKEZİ - TOKAT ww.bcguzellik.com Tel: 0356 214 0014 |