beslenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
beslenme etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Haziran 2017

YOĞURT ZAMANI

Her gün yoğurt yiyor musunuz? Günde ne kadar yoğurt yediğinizi kontrol ediyor musunuz? Yoğurdun bağırsakları düzenlemekten enfeksiyonlarla savaşmaya kadar pek çok faydası var. Her gün düzenli olarak yoğurt tüketmeyi unutmayın.

Türkiye genelinde farklı bölgelerden elde edilen bilimsel veriler; toplumumuzda her 100 kişiden sadece 35'inin düzenli yoğurt tükettiğini gösteriyor. Eğer siz de 'Düzenli yoğurt yemiyorum' diyorsanız, midenizde yoğurt için yer açmanız gerektiğini hatırlatmak isterim. Yoğurdu beslenmenize düzenli olarak eklemeniz için önemli bilimsel bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum: 

Antibiyotik Kullananlarda Panzehir Etkisi Yaratır: 
Ne zaman antibiyotik kullanmak zorunda kalırsanız, yoğurdun günlük beslenmenizde daha önemli hale geldiğini aklınızdan çıkarmamalısınız. Antibiyotikler, hastalık etmeni olan zararlı bakterilerin vücutta yok olmasını sağlarken bağırsaklarda yararlı bakterilerin de ölmesine neden olur. Eğer antibiyotik kullanımına bağlı yararlı bakterilerin bağırsakta korunmasını istiyorsanız, antibiyotik içtikten sonra yoğurt tüketmeyi ihmal etmemelisiniz. 

B Vitaminlerinin Üretimini Tetikler: 
Vücudumuz çok az vitamini kendisi üretir. Bağırsaklarda olan bu biyolojik olay sadece B grubu vitaminlerinden bazıları ve K vitamini için geçerlidir. B grubu vitaminlerinin; vücudun enerji dengesi, sinir sistemi iletimi ve bağışıklık sistemi hastalıklarından korunmak için önemli yeri olduğundan besinlerle alınması şarttır. Ancak yoğurdun sihirli bir etkisi bulunur. Düzenli yoğurt yiyenler, bağırsaklarında B grubu vitaminlerini üretmeye başlar. Bu etkinin olabilmesi için yoğurdu suyu ile beraber tüketmelisiniz. Bu nedenle süzme yoğurt değil normal yoğurt yemelisiniz.
 
Kan Şekerini Dengeler: 
Yapılan araştırmalarda, ekşimemiş ve kaymağı alınmış yoğurt yiyen kişilerin kan şekerlerinin düzene girdiği bildirilmiştir. Ayrıca yoğurt bağırsaklardan geçişi de yavaş olan bir yiyecek olduğundan yedikten sonra kan şekerine yansıması da çok yavaş olur. Yemeklerinizin yanında bu nedenle muhakkak yoğurdu sade, kaymağı alınmış ve ekşimemiş şekli ile yemenizi tavsiye ederim.
 
Hastalıklara Karşı Doğal Kalkandır: 
Laktik asit içermesi, yoğurdu diğer birçok besinden ayıran en önemli unsurdur. Laktik asit bağırsak içi ortamı aside çevirerek, yani ortamın pH'ını düşürerek kanser yapıcı maddelerin üremesini önlerken, bağışıklık güçlendirici metabolitlerin de artmasını sağlar. Temel olarak yoğurt mükemmel bir bağışıklık güçlendiricidir. Yoğurtta bulunan laktik asit bakterilerinin; kanser, enfeksiyonlar, gastrointestinal hastalıklar ve astımı önleyici ciddi etkisi bulunmaktadır. Yoğurdun günlük ve taze olarak yenmesi, bu hastalık önleyici etkisini daha da artırmaktadır.
 
Sindirimi Rahatlatır: 
Yoğurtta bulunan Laktobasillus Bulgaricus, bağırsak hareketini artıran ve hiçbir besinde bulunmayan özel bir bakteridir. Yoğurt, laktik asidi sayesinde zararlı bakterileri öldürerek ishal oluşumunu önler ve bağırsağın sağlıklı bir iç ortam olmasını sağlar. Açıkçası bu kalsiyum deposu fermente süt ürünü tam bir bağırsak temizleyicisidir diyebiliriz. Yoğurt; yendikten sonra kalsiyumun emilimini artırır, kaliteli hayvansal protein içermesi sayesinde bağırsaklarda doygunluk hormonunun uyarılmasını da sağlar.
YOĞURT İLE İLGİLİ GERÇEKLER
Yoğurt, çok iyi konjuge linoleik asit kaynağı olduğundan; kolon ve meme kanserine karşı tartışılmaz koruyucu bir besindir. Ayrıca yoğurdun bağışıklık sistemini güçlendirmesindeki en önemli bileşiklerden biri olan konjuge linoleik asit, yoğurttan alındığında ilaç şeklinden çok daha etkilidir. 

Günümüzde peptik ülser ve mide kanserlerinin yüzde 60'ından sorumlu olduğu bilinen ve dünyada en fazla görülen helikobakter pilori enfeksiyonunu yoğurt yiyerek engelleyebilirsiniz. Yoğurtta bulunan laktik asitler bu bakterinin çoğalmasını önleyip oluşmuşsa midede yok edilmesini sağlar.

Alerjik reaksiyonlarda Ig E artışı olur ve deride olumsuz reaksiyonlar olarak kendini belli eder. Atopik hastalıklar olan dermatit, astım ve besin alerjilerinde yoğurt çok etkin bir hastalık önleyici olarak vücutta görev yapar. Bu alerjik yükü azaltıcı etkisini, bağırsak florasını dengelemesi ile yaptığı bildirilmektedir. 


KADINLARA YARARI BÜYÜK 
Kadın sağlığında da yoğurt önemli bir yere sahiptir. Yoğurtta bulunan laktobasiller, vajinada candida üremesini önleyerek bu mikroba bağlı vajinit oluşumunu önler. Düzenli yoğurt yiyen kadınların vajinal sağlıklarının daha iyi olduğu araştırmarla desteklenmektedir. 

EV YAPIMI OLANI ÇOK SAĞLIKLI

Endüstriyel güvenilir markaların yoğurdu elbette sağlıklı ama denetimsiz, güvenilir olmayan paket yoğurtlar bir o kadar tehlikeli. En büyük tehlike; güvenilir olmayan markaların yoğurt yapımında kullandıkları früktoz veya glikoz şurupları, katkı maddeleri ve belki de kontrolsüzlükten kaynaklanan yasal boşluk nedeniyle ne olduğunu bilinmeyen maddelerin dahi kullanılması sayılabilir. Asıl yenilebilir yoğurt; katıksız olmalı ve kendine has dokusu fermentasyon ile korunmalıdır. 

KEÇİ SÜTÜ 

Yoğurdunuzu en iyi kalitede, kalıp şeklinde istiyorsanız, manda ve keçi sütünden yapmalısınız. Keçi ve manda sütü genelde çok az üretildiği için yaygın olarak inek sütünden yoğurt yapıldığını belirtmeliyim. İster günlük, ister pastörize, isterse UHT olsun; doğru yapım teknikleri kullanarak evinizde her türlü sütten yoğurdu yapmanız oldukça kolaydır. Yoğurt yapımında dikkat edilecek nokta; sütün ısınma derecesi, yoğurt mayasının oda ısısında olması ve mayalandırmanın 40-45 derece arasında bekletilmesidir. Eğer bu koşulları sağlamazsanız; yoğurdu sağlıklı ve sorunsuz bir şekilde mayalayamazsınız. Bu nedenle yoğurt yaparken sütünüzü tencereye koyun ve 65 derece oluncaya kadar ısıtın. Isınma olduktan sonra tahta kaşıkla yoğurdu alın ve süte katın. Isı derecesi 85'e yükselecek şekilde ocağınızın altını hafifçe açın ve yoğurdu homojen bir şekilde yani tamamen süte karışıncaya kadar karıştırın. Ocaktan indirin, tencerenin ağzını kapatın ve üzerini saracak bolca kalın bez ile kapatın. Yoğurdunuzun tutması için kalorifer, ısıtıcı veya sobanızın yakınına koyarak dört-altı saat kadar bekletin. Isı ve yoğurt mayası sayesinde fermente olan sütten kalıp gibi yoğurdunuzu evinizde kolayca hazırlayın. 

Kaynak: SABAH - Sağlık Haberleri - Selahattin DÖNMEZ

23 Ocak 2017

NASIL BESLENİYORUZ ?






















İnsanın gerek bedensel gerekse ruhsal açıdan sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi yeterli ve dengeli bir biçimde beslenmesine bağlıdır. Yeterli ve dengeli beslenme, vücudun yaşamı ve organların çalışması için gerekli olan besinlerin tam olarak sağlanmasıyla mümkündür. Vücudumuz tükettiğimiz gıdaları ilk önce yapıtaşlarına parçalar ve gereksinime göre belli görevler için kullanır. Bu görevler üç temel grupta toplanabilir.

1) Yaşam için gerekli olan enerjinin sağlanması,
2) Dokuların yapımı, onarımı ve devamlılığı ve
3) Vücut olaylarının düzenlenmesi'dir.

Gıdalarımızda bulunan ve bu görevlerden birini veya daha fazlasını sağlayan maddelere besin öğeleri denmektedir. Bunların yeterli düzeyde alınmaması veya bazılarının gerektiğinden fazla tüketilmesi bireyin büyümesinde, beden vezeka gelişiminde, hastalıklara karşı direncinde, verimli çalışmasında ve sosyal ilişkilerinde bozukluklara neden olur. Bu nedenle beslenme sağlıklı yaşamın temelidir.





















Sağlıklı beslenme hiçbir zaman karın doyurmak anlamına gelmemektedir. Son yıllarda büyük önem kazanan beslenme ile sağlık arasındaki ilişkiye bilim dünyasının araştırmalarını özellikle yoğunlaştırdığını görmekteyiz. Kentlerdeki yaşamın insan sağlığını olumsuz etkileyecek özellikler taşıması, biyolojik, fiziksel ve toplumsal çevre etkenlerinin kamu sağlığını tehdit etmesi, bilim ve teknolojideki gelişmeler, tarım alanlarında kimyasal güçlendiriciler ve hormonların kullanılması, çalışma yaşamının yarattığı telaş ve stres, insanın doğadan ve doğal besinlerden uzaklaştırılması çeşitli hastalıkların artmasına neden olmaktadır.

Etkin ve dengeli beslenme hakkında, toplumda yeterli bilinç oluşturmak amacıyla resmi ve özel birçok kuruluş çeşitli programlar uygulamaktadır. Günümüzde sıkça rastladığımız çeşitli kamu spotlarıyla “Dengeli beslenme” ve “Obezite” hakkında bilgilendirmeler yapılmaktadır.
























DENGELİ BESLENME İLE DAHA SAĞLIKLI TOPLUM

Sağlıklı beslenmek için besin ögelerini tanımak ve vücuttaki fonksiyonlarını bilmek gerekir. Besin ögeleri özelliklerine göre;Proteinler, Karbonhidratlar, Yağlar, Vitaminler, Mineraller ve Su olarak gruplanır. Besin ögeleri vücudun fonksiyonlarını yerine getirmesi açısından çok önemlidir. Yaş, cinsiyet ve aktivite yoğunluğuna göre vücudun besin ögelerine gereksinimi farklıdır.Önemli olan, insan vücudunun günlük gereksinimi olan besin ögelerinin yeterli ve dengeli bir biçimde vücuda alınmasıdır.

Vücudumuzun günlük gereksinimi olan besin ögelerini gerçekten yeterli ve gerektiği oranlarda alabiliyor muyuz? Ya da kaç kişi beslenirken günlük protein, karbonhidrat, yağ, vitamin, mineral ve su gereksinimini doğru ve dengeli olarak karşılayabiliyor? Dengeli beslenme hakkında ne biliyoruz?


























OBEZİTE 

Ne yazık ki; beslenmek için değil, doymak için yiyoruz. Hızlı, aşırı ve kontrolsüz beslendiğimiz için de ne miktarda, hangi besin ögelerini aldığımızı bilemiyoruz. Her gün artan kilolarımızdan şikayet etsek de alışkanlıklarımızdan bir türlü vaz geçemiyoruz. Sırt, bel ve diz ağrılarımızın nedeninin çoğunlukla fazla kilolarımızdan olduğunu bilmemiz hastalıklarımıza çözüm aramamıza yetmiyor. Yanlış besleniyoruz, yiyoruz, yiyoruz, yiyoruz..

Oysa daha sağlıklı olmak elimizde, sadece alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz dengeli beslenmenin yolunu bize açacaktır. Türkiye Sağlık Bakanlığı daha sağlıklı olmak, yeterli ve dengeli beslenme için aşağıdaki önerilerde bulunuyor.

* Şu dört besin grubundan her gün yeterli miktarlarda tüketiniz; (1) Süt, (2) Et, Yumurta, Kurubaklagil, (3) Sebze ve meyve, (4) Ekmek ve Tahıl.
* Çeşitli besinleri tüketmeye özen gösteriniz.
* Öğün atlamayınız. Özellikle kahvaltı yapmadan güne başlamayınız.
* Daha az şeker ve tuz tüketiniz.
* Tam tahıl ürünlerini tercih ediniz.
* Doymuş yağlar içeren hayvansal kaynaklı yağlar yerine doymamış yağ asitlerini içeren bitkisel sıvı yağları tercih ediniz.
* Günde en az 8-10 bardak su içiniz.
* Güvenli besinleri satın alınız ve hijyenik koşullarda hazırlayarak tüketiniz.

Egzersiz yapmak bir yaşam biçimi olmalıdır. Haftada en az 5 kez uygulanacak 30'ar dakikalık fiziksel aktivitelerin olumlu etkileri insan sağlığı açısından çok önemlidir. Kendinize en uygun fiziksel aktiviteyi bulun. Tempolu yürüyüş, koşu, spor yapmak, bahçede çalışmak, çocukları okula götürmek, otomobil yıkamak vb.. Egzersizlerinde disiplinli olun ve koyduğunuz kurallara uyun. Kendinizi yormadan ama sürekli egzersiz yapın.

Dinlenmek ve rahatlamak egzersiz yapmak kadar önemlidir. Günün stresinden kurtulmanın yegane yolu fiziksel aktivite ve dinlenmektir. Unutmayın ki; stres, vücudunuzu tüm hastalıklara açık hale dönüştürerek çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Egzersiz ve dinlenmenin ardından 7-8 saatlik kaliteli bir uyku sonrası daha zinde ve dinç bir biçimde uyanmak sizi daha sağlıklı ve mutlu kılacaktır.

Sağlıklı yaşamak için sigara içmeyin, size hiç bir besin yararı olmayan alkolü de  kullanmayın.. Dengeli ve sağlıklı beslenme, fazla kilolarınızdan kurtulmak ve mutlu olmak sizin elinizde, karar sizin..

GONCA EVİRGEN


Kaynak: DANIŞMEND GAZETESİ